Ehl-i sünnet itikadında olanın alametleri
01/09/2021 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Miftâh-ul-Cennet
kitabında "Ehl-i sünnet olanların, on alameti vardır" buyuruluyor.
Sual: Ehl-i sünnet
itikadında olan bir Müslümanın bilinen, belli alametleri var mıdır?
Cevap: Miftâh-ul-Cennet
kitabında konu ile alakalı olarak deniyor ki:
“Ehl-i sünnet
olanların, on alameti vardır: 1-O kimse cemaate müdavemet yani devam
eder. 2-İtikadı veya fıskı, küfre varmayan imama uyar. 3-Mest üzerine
meshi caiz görür. 4-Eshab-ı kiramdan hiçbirine kötü söz
söylemez. 5-Devlete isyan etmez. 6-Dinde bigayr-i hakkın mücadele,
münakaşa etmez. 7-Dinde, şek, şüphe etmez. 8-Hayrı ve şerri, Allahü
teâlâdan bilir. 9-İlhâdı, küfrü belli olmadıkça ehl-i kıbleyi tekfir
etmez. 10-Dört halifeyi sair, diğer Eshab üzerine tercih eder.”
Sual: Oturduğu veya
yaşadığı yerde dinini yaşamakta zorluk çekenler ne yapmalıdırlar?
Cevap: Bu konuda Kenz-i
mahfî kitabında deniyor ki:
“Cehalet yani bidat ve
fısk çoğalan yerlerde oturmak nehyolundu. Dinini muhafaza için hicret eden
Cennet ile müjdelendi. Bir mahallede salih, arif kimse kalmayıp, fesat ve bidat
artınca, başka mahalleye hicret etmek veya böyle bir şehirden başka şehre
hicret etmek vacib olur. Bütün şehirlerde, Müslümanlara saldırılıyorsa, başka
İslam memleketine hicret edilir. Böyle bir idare yoksa, insan haklarına riayet
edilen, ibadet etmek serbest olan bir memlekete yerleşmek lazım olur. Zira
onların arasında bulunan, gelecek belaya ortak olur. Enfâl sûresinin 25. âyet-i
kerimesinde meâlen; (Zulmedenlere ve etmeyenlere birlikte gelen fitne
ve beladan korkunuz, sakınınız) buyuruldu.”
Sual: Bir kimsenin,
mutlak iman ile öleceğini söylemek, dinen uygun mudur?
Cevap: Bir kimsenin
mutlak iman ile öleceğini söyleyebilmek için, o kimse hakkında âyet veya hadis
olması lazımdır. Zira bir kimsenin mümin veya kâfir olarak öleceği, son nefeste
belli olur. Birçok kimse, bütün ömrünce kâfir kalıp, sonunda imana kavuşur.
Bütün ömrü iman ile geçip, sonunda tersine dönen de olur.
Sual: Bir kimse,
camide Kur’ân-ı kerim okurken vakit girse, bu kimse, o vaktin namazını
kılmadan, camiden çıkabilir mi?
Cevap: Camide olan kimsenin, ezan okununca, bu namazı cemaat ile kılmadan, özürsüz olarak dışarı çıkması tahrimen mekruhtur. Belli bir cami cemaatine devam âdeti ise, oraya, mahallesindeki veya iş yerindeki caminin cemaatine gitmesi ise özür olur.