Ailenin geçimini temin etmek erkeğin vazifesidir
09/07/2020 Perşembe Köşe yazarı S.A
Dinimiz kadının çalışmasına zorunlu durumlarda müsaade etmektedir. Ailenin
nafakası erkeğe farz kılınmıştır.
Evlilik hem erkeği, hem de kadını mutlu eden mukaddes bir beraberliktir.
Uzmanlar diyorlar ki: "Depresyon içindeki bir kadına reçete yazmak istiyorsanız,
onu evlendiriniz, çocuk sahibi yapınız. Bir erkeği de mesut etmek istiyorsanız
aynı şeyi onun için de yapınız..."
Bugün bilhassa Batı'da insanın cenneti diyebileceğimiz bu sıcak yuva, yani
aile hayatı tahrip edilmektedir... Kadın, çalışmak için her gün dışarı
çıkınca, başta kendisini, sonra çocuklarını ve diğer aile fertlerini huzursuz
etmektedir.
Kadın zaten zayıf ve nazik bir varlıktır. Ev işleri ve çocukların bakımı
ona yetip artarken, bir de dışarıda bir meslek ve memuriyette çalışması onu iyice
yormakta ve huzurunu yok etmektedir.
Çalışan anne sabahları çocuklarını terk ederken suçluluk duymaktadır.
İçinde bulunduğumuz asırda kadınların evlilikten kaçmalarının belki de en büyük
sebebi bu olabilir.
Annenin her gün evi dışında çalışmasından doğan önemli meselelerden biri de
çocukların gerekli bakım ve şefkatten mahrum kalmasıdır. Çocukların gıda kadar
anne şefkatine de ihtiyaçları vardır.
Genel inanışa göre kadınlar, para kazanmak, dolayısıyla aile ihtiyaçlarını
temin için çalışıyorlar. Hâlbuki yapılan araştırmalara göre çalışan annelerin
yüzde 84'ünün asıl gayesi para değil tahsilini ve sanatını kullanabilmenin
doğurduğu arzunun tatminidir...
Dinimiz kadının çalışmasına belli şartlar dâhilinde ve zorunlu durumlarda
müsaade etmektedir. Ailenin, çocukların nafakasını temin etmeyi de erkeğe farz
kılmıştır. Erkekler kadınlardan daha güçlü yaratılmışlardır. Erkeklerin
vazifesi para kazanmak, eşinin ve çocuklarının geçimini temin etmektir. Kadının
en önemli görevi ise evinde ev işleri ile ve yavrularının terbiyesi ile meşgul
olmasıdır. Kadınlar erkeklere nazaran daha şefkatli, daha zarif ve daha
hislidir. Erkekler ev işlerinde hanımları kadar başarılı olamadıkları gibi
hanımlar da dışarıdaki çalışma hususunda erkekler kadar elverişli olamazlar. Kadınlar,
iş yerlerindeki bir işe kendilerini ne kadar vermeye çalışırlarsa çalışsın, ev
işlerinin kendisine ait olduğu hissini üzerinden atamazlar. O evdeki
problemlerine iş yerindekinden daha çok önem verirler.
Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir, fakat yaratılışta eşit değillerdir.
Çok farklı yaratılışları vardır. Birbirine muhtaç; biri olmadan diğeri eksik
varlıklardır. Yani onlar bir yuvada bütünleşen, birbirini tamamlayan farklı
yarımlardır.
İyi bir evlilik, hem erkeğe hem de kadına huzur ve saâdet getiren ve mutluluk veren bir hadisedir. Bu mutluluğun devâmı için kadınlara fazla yük yüklememek gerekir...