Peygamberlerin insanlığa hizmetleri...
25/07/2023 Salı Köşe yazarı R.A
Peygamberlerin insanlığa
yaptıkları çok önemli hizmetler vardır. Bütün
Ülü’l-azim Peygamberler, Resûller ve Nebîler (aleyhimüsselâm), insanlığı
kendileri gibi birer mahlûk olan varlıklara tapınma karanlığından kurtararak, bütün
varlıkların yaratanı ve hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâya ibâdet etmenin şeref ve
üstünlüğüne çağırmışlardır.
Muhakkak
ki insanlar, Allah’ın Peygamberlerine tâbi’ olup, emir ve yasaklarına uydukları
müddetçe, huzûrlu ve râhat bir hayât yaşamışlar, birbirlerini
sevip-saymışlardır. Emirlere ve yasaklara uymadıklarında
ise, huzûrsuz olmuşlar, râhatları bozulmuş; ahlâksızlık, zulüm ve haksızlık
bütün cemiyeti sarmıştır.
Peygamber Efendimiz "Bütün çocuklar, Müslümanlığa uygun
ve elverişli olarak dünyâya gelirler. Bunları, sonra anaları-babaları, Yahûdî
veya Hıristiyân yâhûd Mecûsî (ateşperest) yaparlar" buyurarak,
dînin [Müslümanlığın] veya dînsizliğin yerleştirilmesinde en mühim işin,
çocuklukta ve gençlikte olduğunu, bu bakımdan çocukların ve gençlerin iyi
terbiye edilmelerinin lüzûmunu bildiriyor.
Bundan anlaşılıyor ki, her Müslümanın evlâdına dînini, îmânını,
Peygamberini ve kitâbını (ya’nî Kur'ân-ı Kerîm'i) henüz çocuklukta öğretmesi
lâzım. İslâm âlimlerinin buyurduklarına göre bu, Müslümanın birinci
vazîfesidir.
Bu iş, çocuk doğar doğmaz hemen âilede başlar; gerekli yaşa
gelince, kreşlerde, anaokullarında; diğer ilk, orta dereceli ve
yüksekokullarda, hattâ lisansüstü müesseselerde ve çevrede devâm eder.
Bu
bakımdan çocuklarımıza ilkönce, Kur’ân-ı kerîmi, Peygamber Efendimizi, İslâm
Büyüklerini ve dîn-i İslâmı, Müslümân-Türk’ün yüksek seciye ve ahlâkını, bütün
millî ve ma’nevî değerlerimizi, târihimizi, târihî şahsiyetlerimizi,
kültürümüzü ve medeniyetimizi öğretmeliyiz.
Çocuklar,
Allahü teâlâya inanmayı, Peygamber sevgisini, büyüklere hürmeti, vatan-millet
aşkını, “Ezân” ve “Bayrak”a saygıyı, gelenek ve göreneklerini hep âilede
öğrenirler.
İslâm dîninde çocuk ve genç terbiyesinden, eğitiminden maksat,
çocukların ve gençlerin, Allahü teâlânın râzı olduğu, kulların beğendiği,
devletine, vatanına, milletine, âilesine, cemiyete ve insanlığa faydalı birer
insan olarak yetişmeleridir. Bunların tahakkuku için, çocuk ve gençler,
çeşitli güzel vasıflarla donatılmalıdır.
Millî ve ma’nevî duygularımızı güçlendirmek için millî, ma’nevî,
dînî, ilmî, ahlâkî, târihî, kültürel bir eğitime ihtiyaç vardır.
Demek ki,
terbiyenin, eğitimin gâyesi, iyi bir insan yetiştirmek ve bu insanı cemiyete
faydalı hâle getirmektir.
Çocuklara ve gençlere ne kadar hizmet versek azdır. Zira
azîz vatanımız, asîl milletimiz ve ebed-müddet devletimiz sağlam bir şekilde
onların omuzlarında yükselecektir.
Dünyâmız büyük bir gemi, bütün insanlar da onun yolcuları
gibidirler. Bu gemiyi hepimizin korumaya çalışması lâzımdır; yoksa hep birlikte
batarız.