"Evlilik haklarına riayet edemeyen evlenmesin!"
10/06/2022 Cuma Köşe yazarı A.D
Kıymetli kitaplarda,
hanımının hakkına, evlilik haklarına riayet edemeyecek olanın evlenmesi câiz
değildir, buyurulmaktadır.
Muteber kitaplar,
evlenmenin iyi olduğunu bildirdiği gibi, bekâr kalmanın daha iyi olduğunu da
bildirmektedir. İnsanlar, zamanlar ve hâller başka başka olduğu için,
evlenmeyle ilgili yazılar, sözler de, başka başka olmuştur...
Eskiden, bilhassa
İsevîlerde Allah yolunda bulunabilmek ve Allahü teâlâya yaklaşabilmek, ancak ruhbânlıkla,
yani evlenmemekle olur sanılıyordu. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve
sellem) rûhî ve maddî hakikatlerin, üstünlüklerin hepsini kendinde
topladığı için, Onun Eshâbına ve ümmetine, yalnızlık da, çokluk da, bekârlık
da, evlilik de faydalı olmaktadır...
Papazlar herkese
ruhbânlığı, yalnız, bekâr yaşamayı emrettiğinden, bunu önlemek için Peygamber
Efendimiz, (İslâmiyyette ruhbânlık yoktur) buyurdu ve
Allahü teâlânın
yolunda, yalnız ruhbânlıkla gidilebilir düşüncesini gönüllerden çıkardı. Daha
sonra, insanın hâline göre, bekârlığın da, evliliğin de iyi olduğunu bildiren
hadîs-i şerîfler meydâna çıktı. Resûl aleyhisselâm, (İkiyüz yılından
sonra, sizin en iyiniz, hafîfülhâz olandır) buyurdu. Eshâb-ı kîram,
"Hafîfülhâz nedir yâ Resûlallah!" dediklerinde, (Zevcesi ve
çocuğu olmayandır) buyurdu.
Meselâ, büyük
âlimlerden Bişr-i Hâfî, Bâyezid-i Bistâmî ve Ebül-Hüseyn Nûrî ve hanım
evliyadan Rabia-i Adviyye hazretleri bekâr idi. Bunun için,
bekâr olarak ölmekten korkmamalıdır!..
Kıymetli kitaplarda, hanımının
hakkına, evlilik haklarına riayet edemeyecek olanın evlenmesi câiz değildir,
buyurulmaktadır. Evlenmeden önce, dini öğrenmek, nefsi, dine uyar hâle
getirmek, gönül sâhibi olmak, rüşdü, aklı olgunlaşmak lâzımdır. Ondan sonra,
sünneti yerine getirmek niyeti ile evlenir. Edebi, hayâsı, ahlâkı olan, dînini,
îmânını, İslâmın şartlarını öğrenmiş, dine uyan iffet sâhibi bir kızla
evlenmelidir. Malı çok, güzelliği çok olanı aramamalıdır. Mal için, güzellik
için, iffeti ve salâhı, kurtuluşu elden kaçırmamalıdır. Saliha, afife bir
kız da salih, ihlaslı bir erkekle evlenmelidir...
DÜĞÜN GECESİ!..
Buhârâ'da Ahmed bin
Hafs isminde bir gence düğün gecesi, evleneceği kız, "Hayız ilmini
öğrendin mi?" dedi. Ahmed bin Hafs "Hayır" deyince,
kız "Allahü teâlâ, kendinizi ve emrinizde olanları ateşten
koruyun, buyurdu. Câhil olan nasıl koruyabilir?" dedi.
Ahmed bin Hafs, bu sözden çok etkilendi. Hanımını Allaha emânet ederek, Merv'de senelerce ilim tahsîl edip İmâm-ı Muhammed'den de ders aldı. Altı sene sonra âlim olarak, hanımının yanına döndü ve "Benim âlim olmamın sebebi senin o bir çift sözündür" diye ona teşekkür etti...