Gafletin sebebi cahilliktir!..
10/06/2022 Cuma Köşe yazarı V.T
"Ömür çok değerli
sermayedir. Ne yazık ki insanoğlunun çoğu bu sermayeyi boş yere
tüketir..."
İbn-i Mesrûk
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Tûs'ta doğdu. Bağdât'a giderek
Cüneyd-i Bağdâdî, Sırrî-yi Sekatî, Hâris el-Muhâsibî ile diğer velîlerin
sohbetlerinde yetişip olgunlaştı. 910 (H.298) senesi Bağdât'ta vefât etti.
İbn-i Mesrûk
hazretleri insanların haklarına çok saygı gösterirdi. Sebebi sorulunca;
"Müminlerin hakkına saygı, Allahü teâlânın hakkına saygıdandır"
buyururdu.
Çok misâfirperverdi.
Misâfirlerine devamlı hizmetten zevk alırdı. Bir misâfiri bunun sebebini sordu.
O da; "Misâfirlik üç gündür. Bundan fazla kalırsan bana ikrâmda bulunmuş
olursun" buyurdu.
"Tevekkül
nedir?" diye sorduklarında; "Tevekkül, kalbin Allahü teâlâya
güvenmesi, aleyhinde olanı bırakıp, lehinde olan ile meşgûl olmasıdır"
buyurdu.
Ömrünü boş yere
tüketenleri görünce üzülürdü. Bunlara nasihat olarak; "Ömür çok değerli
sermayedir. Ne yazık ki insanoğlunun çoğu bu sermayeyi boş yere tüketir...
Gençlik yıllarımda dinçtim. Zorluklar beni yıldırmazdı. Ama artık ihtiyarlık
devremi yaşıyorum. Geçmişte boşa geçirdiğim zamanlarıma üzülüyor, o günleri
arıyor, ama bulamıyorum" derdi.
İnsanları gafletten
sakındırır; "Gafletin sebebi cahilliktir" buyururdu. Kendisine;
"Aklımıza uygun olmayan düşünceler geliyor ne yapalım?" denildi.
"Kim, Allahü teâlâdan korkarak kalbine gelen uygunsuz düşüncelerden
korunmaya çalışırsa, Allahü teâlâ da o kimsenin uzuvlarını, bu türlü işleri yapmaktan
korur, muhâfaza eder" buyurdu. Hâl ve firâset sâhibi olup gördüğü kimsenin
hâl ve niyetini sezerdi. Kendisi anlatır:
-Bir zaman bize, şeyh
kılıklı, konuşması düzgün biri geldi. Bu tatlı ifâdesiyle, bize tasavvuf yolunu
anlatmaya başladı, konuşurken, söz arasında; "Hepiniz kalbine gelen
düşünceyi bana anlatsın" dedi. Benim hatırıma o ihtiyarın
Yahûdi olduğu geldi. Fakat bu durumu söyleyip söylememeyi, yanımda bulunan
birine sordum. O böyle konuşanın Yahûdi olacağını tahmin etmediği için
uygun görmedi. Lâkin benim bu düşüncem, gittikçe kuvvetleniyordu. Ne olursa
olsun, bu düşüncemi kendisine söyleyeyim dedim. Dedim ki: "Siz hatırımıza
gelen düşünceyi söylememizi istiyorsunuz. Benim kalbime sizin
Yahûdi olduğunuz düşüncesi geldi!.."
Bunu işitince başını önüne eğip, bir miktâr bekledikten sonra doğrularak; "Doğru söylüyorsun" dedi ve Kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu. "Hak olan din İslâmiyettir" dedi.