"Kabul ederseniz misâfir geldim"
12/12/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U
Irak’ta yaşayan velîlerden Alî bin Heytî hazretleri, bir
gün Irak'ın bir köyüne gitti.
Bir evin önünde durdu.
Ve kapıyı çaldı.
Açılınca buyurdu ki:
“Kabul ederseniz misâfir geldim.”
Ev sâhibi onu tanımıyordu.
“Buyurun” dedi.
Ve içeri aldı.
Hoşbeşten sonra, bu zât pencereden bir tavuğu gösterip;
“Şu tavuğu benim için keser misiniz?” buyurdu.
Ev sâhibi;
“Hayhay” dedi.
Ve gidip kesti o tavuğu.
Bu velî de yanındaydı.
“Bak bakalım, tavuğun kursağında ne var?” buyurdu.
Adam bakınca şaşırdı.
Hayretten donakaldı!
Zîrâ bir "altın gerdanlık" çıkmıştı kursağın içinden.
Ev halkı bunu öğrendiler.
Büyük sevince gark oldular.
Meğer ev sâhibinin kızınınmış bu altın gerdanlık.
Bir gün evvel kaybetmiş.
Beyi de çok kızmış.
Ve hanımına;
“Bu gerdanlığı bul, yoksa seni öldürürüm!” demiş.
Hanım, çok arayıp bulamamış.
O da öldürmeye karâr vermiş.
Ama şimdi bulununca, kadıncağız “ölümden” kurtulmuş.
Sevinmeleri bunun içinmiş.
Büyük velî, onlara;
“Bu durumu Allahü teâlâ bana bildirdi. Sizleri bu felâketten kurtarmak için
acele yola çıkıp yetiştim” buyurdu.
Ve ayrıldı o evden...