Vekalet nedir, nasıl verilir?
14/02/2024 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Sual: Vekalet nedir, nasıl vekil yapılır ve haberci diye kime denir?
Cevap: Vekalet, bir kimsenin, bir işi yapmak için, başkasını kendi yerine
koyması, başkasına iş havalesi demektir. Yerine geçirilen başka kimseye Vekil denir.
Vekil edene Sahip denir. Bir kimsenin sözünü başkasına
götürene Resül veya Haberci denir.
Birini vekil yapmak, icap ve kabul ile olur. Yani “Seni vekil yaptım” ve
“Kabul ettim” sözleri veya yazıları ile olur. Vekil, cevap vermeden, işi
yapmaya başlasa, kabul etmiş olur. İş habersiz yapıldıktan sonra, sahibinin,
izin verdim demesi ile de, vekil etmiş olur. Kiracı kira ile, kiradaki malı
tamir etmeye vekil yapılabilir.
Sual: İnkâr edenleri, açıkça günah işleyenleri sevmemek, onlara kötü
davranmak, eziyet etmek mi demektir?
Cevap: Her Müslüman, hem imanını korumaya, kaptırmamaya çalışmalı, hem de,
Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine inanmayanları sevmemelidir. Fakat,
sevmediklerine de, kötülük, zulüm yapmamalı, kâfirlere ve bidat sahiplerine
tatlı dil ve güler yüz ile nasihat etmelidir. Onların felaketten
kurtulmalarına, saadete kavuşmalarına çalışmalıdır. Mazher-i Cân-ı Cânân
hazretleri buyuruyor ki:
“Kafirleri, bidat sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam eden fasıkları
sevmememiz emrolundu. Bunlarla konuşmamalı, evlerine, toplantılarına gitmemeli,
selam vermemeli, arkadaşlık yapmamalıdır. Zaruret ve ihtiyaç olduğu zaman,
zaruret miktarı kadar, bu yasaklara izin verilmiştir. Bu zaman, onlarla
görüşmek caiz olur ise de, kalbin yine onları sevmemesi lazımdır.”
Sual: Eshab-ı kiramın veya dört mezheb imamının, birbirini taklid ettikleri
olmuş mudur?
Cevap: Bir müctehidin kendi ictihadına göre amel etmesi lazımdır. Başka
müctehide uyması caiz değildir. Eshab-ı kiramın hepsi müctehid idi. Bunun için
bazı işlerde birbirlerine uymamışlardır. Bunun gibi, imam-ı Ebu Yusuf'un, bir
cuma günü, tekrar abdest almaması ve imam-ı Şafii'nin, imam-ı a'zam Ebû
Hanife'nin kabri yanında namaz kılarken, rükudan sonra ellerini kaldırmaması,
başkasını taklit olmayıp, kendi ictihatlarına göre hareket etmelerindendir.
Sual: İnsanın yüzüne karşı durup namaz kılmakta mahzur var mıdır?
Cevap: Bir kimsenin yüzüne ve yüksek sesle konuşanların sırtına karşı namaz
kılmak mekruhtur.