Evlâdın ana-babası üzerindeki hakları...
13/10/2019 Pazar Köşe yazarı V.T
"Çok Müslüman evlâdı,
babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir."
Ebû Abdullah Bâlisî hazretleri
Şâfiî fıkıh ve hadîs âlimidir. 660 (m. 1262)’de Mısır’da doğdu, 729 (m.
1328)’de vefât etti. Çocuğa Kur’ân-ı kerîm öğretmenin fazileti hakkında
buyurdu ki:
Enes bin Mâlik’in rivâyet ettiği
hadîs-i şerîfte Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu
ki: “Kim çocuğa Kur’ân-ı kerîm öğretirse, Allahü teâlâ ona nûrdan bir
gerdanlık takar. Öncekiler ve sonrakiler buna hayran kalırlar.”
Yine başka bir hadîs-i
şerîfte “Bir kimse Kur’ân-ı kerîm okur ve onunla amel ederse, Allahü teâlâ
o kimsenin babasına kıyâmet gününde öyle bir taç giydirir ki, onun ziyası
dünyâdaki güneşin ziyasından daha güzeldir.”
Âlimler buyurdu ki: “Evlâdın
ana-babası üzerinde üç hakkı vardır. Bunlar: 1- Doğunca ona güzel bir isim
koymak. 2- Ona Kur’ân-ı kerîm, edeb ve ilim öğretmek. 3- Onu sünnet
ettirmektir.”
Resûl-i ekrem buyurdu
ki: “Çok Müslüman evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme
gideceklerdir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek
hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlâdlarına
Müslümanlığı ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım.
Onlar da, benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmeyenler, Cehenneme
gideceklerdir.”
Huzeyfe bin Yemân ve Ebû Sa’îd-i
Hudrî hazretlerinin bildirdiği hadîs-i şerîfte Resûl-i ekrem efendimiz şöyle
buyurdu: “Allahü teâlâ, sabilerinden birisinin mektebde; Elhamdü-lillahi
Rabbil-âlemîn demesi sebebiyle, azâbı hak etmiş olan bir kavimden kırk sene
azâbı kaldırır.”
İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma),
Resûlullahtan şöyle rivâyet etti: “İçinde Kur’ân-ı kerîmden bir şey
bulunmayan kimse, harap olmuş bir ev gibidir.”
Muâz bin Cebel (radıyallahü anh)
şöyle rivâyet etti: “Ben, Resûlullah ile beraber bir seferde bulunuyordum. Bu
sırada; 'Yâ Resûlallah! Bize faydalanabileceğimiz bir şey anlatın” dedim. O
zaman Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: Eğer sa’îdler gibi yaşamayı,
şehîdler gibi ölmeyi, haşir gününde kurtulanlardan olmayı, kıyâmet gününün
dehşetli sıcağından Arş'ın gölgesinde gölgelenmeyi, dalâletten kurtulup hidâyet
üzere olmayı istiyorsanız, Kur’ân-ı kerîm okumaya devam ediniz. Çünkü Kur’ân-ı
kerîm; Rahmânın kelâmı, şeytana karşı sağlam bir kale, mizanda sevâbın ağır
gelmesine vesiledir.”