Harama bir şeye helal demenin cezası!...
14/09/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Haramı işleyen Cehennem azâbına lâyıktır. Harama helal diyen imansız olur!
İbn-i Nasrullah hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 765 (m.
1364)’de Bağdad’da doğdu. 844 (m. 1440)’da Kâhire’de vefât etti. Buyurdu ki:
Haram: Allahü teâlânın, “Yapmayınız” diye açıkça men ve yasak ettiği
şeylerdir. Haramı işleyen Cehennem azâbına lâyıktır. Harama helal diyen imansız
olur. Haksız yere adam öldürmek, zinâ etmek ve köpek artığını yemek-içmek
gibi. Köpek artığı necistir, zarûret hâli müstesnadır.
Mekrûh: Resûlullah efendimizin beğenmediği ve ibâdetlerin sevâbını
gideren şeylere denir. Onu işleyen azâba müstahak olmaz. Helâl diyen kâfir
olmaz. Lâkin itaba, yani azarlanmaya ve şefaatten mahrûmiyete lâyık olur.
At etini yemek gibi. Bazı âlimler, bunun tenzîhen mekruh olduğunu söylediler,
sahih olanı da budur. Peygamberimizden (sallallahü aleyhi ve sellem); “At etini
yemek bizim için caiz midir?” diye suâl edildi. “Caizdir ve
temizdir” buyurdu. Bu esnada Müslümanların yiyeceğe ihtiyâçları vardı. Daha
sonra bir gazâda tekrar suâl edildi, at etini yemeye izin vermediler. Bu sırada
yiyeceğe ihtiyâçları yok idi. Önceki hadîs-i şerîfi İmâm-ı Şafiî, sonraki
hadîs-i şerîfi Ebû Hanîfe delîl aldı. Evlâ olan yememektir.
Müstehâb: Resûlullahın ömründe bir iki kere veya daha fazla işlemiş
olduğu, fakat çok kere terk eylediği şeylere denir, işlemeyene ıtâb (azarlama),
azâb ve şefaatten mahrumiyet yoktur, işleyene ise, sevap çoktur. Nafile
namaz kılmak, nafile sadaka vermek, nafile oruç tutmak gibi. Müstehâb da iki çeşittir.
Biri Resûlullah efendimizin ümmetine öğretmek için bazı kere işlediği
şeylerdir. İkincisi ulemânın müstehâb gördüğü şeylerdir. Hutbenin
sonunda; “İnnallahe ye’müru bil-adli..." âyetini okumak ve cuma
gününde zuhr-i âhır namazı kılmak gibi. Zuhr-i âhır namazını Resûlullah ve
Eshâbı kılmamış, sonra gelen ulemâ kılmışlardır. İmâm-ı Yûsuf, zuhr-i âhırdan
sonra iki rekat namaz daha kılmıştır.
Peygamberimizin doğduğu günün yıl dönümünde sevinmek, mevlid okumak
müstehâbdır, bunlara sevâb vardır. Sekiz rek’at teheccüd namazı, altı rekat
evvâbin namazı, iki rekat abdestten sonra kılınan şükr-i vüdû’ namazı, dört
rekat tesbih namazı, iki rekat husuf (ay ve güneş tutulması) namazı, Kur’ân-ı
kerîmi ezberlemek için kılınan iki rekat namaz, nikâh etmek için kılınan iki rek’at
namaz, iki rek’at tövbe namazı, rüzgârın defi ve kar çokluğuna karşı kılınan
iki rekat namaz gibi, bunları kılmak müstehâbdır.