Misâfirsiz sofraya oturmayan zat...
15/12/2020 Salı Köşe yazarı A.U
Abdullah bin Mübârek hazretleri şöyle anlatıyor:
Bir ateşperestle çalışıyorduk.
Namaz vakti gelince, ona;
“Bana zarar vermeyeceğine dâir söz verirsen, namaz kılacağım” dedim.
O da bana dedi ki:
“Sen, rahatça namazını kıl.
Benden sana zarar gelmez.”
Bunun üzerine kalktım.
Ve namazımı kıldım.
Sonra onun ibâdet vakti geldi.
O da bana; “Ben ibâdet yaparken, sen de bana zarar vermeyeceğine
söz ver” dedi.
Ben de söz verdim.
Vaktâ ki, ateşe karşı secde etti.
O sözümü unuttum.
Din gayretiyle üzerine atıldım.
Ama birden vazgeçtim.
Çünkü, gâipten bana;
“Ahdini bozma!” denilmişti.
O, ibâdetini bitirince sordu ki:
“Sen, beni öldürmek istedin.
Ama sonra niçin vazgeçtin?”
Ben cevâben;
“Allah'tan başkasına secde ettiğini görünce, dayanamadım. O anda can
kulağıma (Ahdini bozma!) diye bir ses geldi. Rabbimden
korkup vazgeçtim” dedim.
O, bunu dinledi.
Çok hayret etti!
Ve bana dönüp;
“Gerçek Rab, senin Rabbindir! Çünkü düşmanı için dostunu azarlıyor! İşte
senin huzûrunda Müslüman oluyorum” dedi.
Ve şehâdeti söyleyip îmân etti.