Seven ve inanan hep güzel şeyler görür...
17/07/2020 Cuma Köşe yazarı A.D
Allah adamlarından feyiz almak için onları sevmek ve inanmak
şarttır. "İnanmayan mahrum kalır!" buyurulmuştur...
Feyiz sevgidir, muhabbettir, itaattir. Büyüklerden, Allah adamlarından
feyiz almak için onları sevmek ve inanmak şarttır. "İnanmayan mahrum kalır!"
buyurulmuştur. Din Büyüklerine itiraz çok tehlikelidir; küfre
sebeptir...
Büyük İslam âlimi Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" bu hususta
buyurdu ki:
"Eğer kalbinize feyiz geliyorsa, bütün dünyayı, her şeyi resim gibi
görürsünüz. Yani, ha varmış, ha yokmuş... Eğer o feyiz yoksa, her şey size
diken gibi batar! Öyle ya, şimdi âşık olan bir insan, din
büyüklerine âşık, Peygambere âşık, Allaha âşık... Ne görür yâ, hiçbir şey
görmez, sadece güzel şeyler görür...
Büyüklerden feyiz devamlı gelir kardeşim... Ama kovayı ters çevirmemek
lazım. Kovayı ters çevirirsen feyiz alamazsın. Nisan yağmuru gibi gelir ama
kenardan akıp gider. Feyiz almaya dikkat edelim...
Bu büyüklerin rûhaniyetinden, ilminden, feyzinden, faziletinden istifade
etmenin de birkaç şartı var... Bu şartları ifa eden onlarla birlikte,
onlarla beraberdir... Ayrıca istifade etmek için başka bir kaide yok... Bu
şartları kim yerine getirirse, sevgisi, ihlâsı kadar istifade eder, görüşür...
Bunlardan bir tanesi, onun Allah adamı olduğuna inanmak. Bunda asla şek ve
şüphe etmemek... İkincisi ona muhabbet beslemek. Muhabbet için de meşgul olmak
lazım; ya eserleriyle, ya talebeleriyle, yani onu hatırlatacak unsurlarla
birlikte ve beraber olmak, sevgiyi artırır efendim... Yazılanlara uymak
sûretiyle, o büyüklerin sözlerine, nasihatlerine tâbi olmak, itaat etmek,
bunlar yeter efendim... Bu kadar bir gayret, bu kadar bir himmet, bu kadar bir
istek, bu kadar bir yaklaşmak yeterlidir... Çünkü onlar elinde olmayarak,
kontrolü kendilerinde olmayarak güneş gibi feyiz verirler efendim, yani Allahın
sevgisini yayarlar. Onların elinde değil çünkü. O büyüklerden gelen feyiz göğse
kadar gelir; ama oradan içeriye girmek için biraz alıcıya ihtiyaç var...
Alıcının da özelliklerinin bunlar olması lazım... Ve inanan veya inanmayan,
seven veya sevmeyen herkesin içine girebilir... Girer. Fakat inanarak, severek,
büyüklüğünü kabul ederek girdiği zaman kalbi temizlenir, ihlâsı artar, dünyaya
soğukluğu artar... Diğerlerine ise, uygun olmayanlara, Ebû Cehil gibi, Ebû
Leheb gibi yahut da onların avanesi gibi olanlara da yine girer. Her girdiği an
bu zata karşı düşmanlığı artar. Nitekim Peygamberimize (sallallahü aleyhi ve
sellem) karşı her an düşmanlıkları arttı...
Âdem aleyhisselâmdan bu yana insanlar ikiye ayrıldı: İnanarak, severek istifade edenler kurtuldular. Her aldıkları feyiz ve bereketin sonunda kin, nefret ve düşmanlıkları artanlar ise cehennemlik olup gittiler..."