Hasedin ana kaynağı dünya sevgisidir!..
20/07/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A
Hased günahında hiçbir lezzet
yoktur. Diğer günahlarda geçici, aldatıcı lezzet olabilir. Zehirli bal gibi,
ama bunda hiçbir tat yoktur!..
Hased (çekememezlik) manevi hastalıklardandır ve büyük bir
günahtır. Felâk suresinde Yüce Rabbimiz "Hased ettiği zaman, hased edenin
şerrinden kendisine sığınmamızı" emretmektedir...
Hased günahında hiçbir lezzet de yoktur. Diğer günahlarda
geçici, aldatıcı lezzet olabilir. Zehirli bal gibi, ama bunda hiçbir tat yok.
Hiçbir faydası da yoktur.
Hased, başkasının sahip olduğu nimetlerin elinden alınmasını
temenni etmektir. Dört kısma ayrılır.
Birincisi: Sevmediği
kişinin elindeki nimetler gitsin, varsın onun da olmasın. Bu, hasedin en
kötüsüdür.
İkincisi: Ondan
alınsın kendisine verilsin. Bu da kötüdür.
Üçüncüsü: Onun
gibi kendisi de nimetlere kavuşsun fakat başka yerden. Başka yerden olmaz ise
sonra ondan alınsın ister. Bu diğerlerine göre biraz ehven ise de gene de
haramdır.
Dördüncüsü: Bir
kimse "Ey Rabbim bu kuluna verdiğin nimetlerini (makâm, mevki, para) bana
da ver. Ama ondan alarak değil" derse bu, günah olmaz.
Hased, çok kötü bir huydur. İnsanın sıhhatini bozar, üzüntüsünü
artırır, amellerini yakar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ateşin
odunu yakıp yok ettiği gibi, hased de sevapları yer ve mahveder.)
Semada ilk işlenen günah haseddir. İblisin Âdem aleyhisselama
yaptığı hased. Yeryüzünde de ilk işlenen günahtır. Âdem babamızın bir oğlunun
(Kabil) diğer oğluna (Habil) yaptığı haseddir.
İbni Sirin hazretleri buyuruyor ki:
"Ben dünya makamı, mevkii ve serveti için hiç kimseye hased
etmem. Düşünürüm; hepimiz bir gün öleceğiz, kabre gireceğiz. Kabir de, hadis-i
şerifte buyurulduğu gibi; (Ya cennet bahçelerinden bir bahçedir
veya (Allah korusun) cehennem çukurlarından bir çukurdur.) Nefsimin
hased etmemi istediği bu adam da, bu ikisinden birine girecek. Eğer cennet bahçesine
girecekse; bu elindeki nimetlerin ne kıymeti var ki kıskanayım. Cehenneme
girecekse; onu kıskanmak değil ona acımak gerektir. Yani
her hâlükârda; dünyanın geçici, fâni, bir gün bile devam edeceği belli olmayan
hayatına hased etmemeliyiz!"
Hasan-ı Basri hazretleri de buna benzer bir örnek veriyor:
"Rabbimiz, kendisine birçok nimetler verdiği kulunu ya
seviyor, yahut sevmiyor. Seviyorsa; Rabbimizin sevdiğini ben nasıl sevmeyeyim.
Sevmiyorsa, elindeki nimetlerin ne kıymeti olabilir, ta ki ona hased edeyim!.."
Hasedin ana kaynağı dünya sevgisidir. Bütün hataların başıdır.
Hased, kibir, düşmanlık, kin hep bundan meydana gelir...