"Herkes yahşî biz yaman, herkes buğday biz saman"
21/07/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Bağırganî Süleymân Ata, Türkistan evliyâsının büyüklerindendir.
Hoca Ahmed Yesevî'nin talebe ve müridlerinden olup, 1186 (H.582) senesinde
vefât etti. Süleymân Ata'nın zaman zaman talebelerine söylediği şu iki sözü de
söylene söylene günümüze kadar gelmiştir: "Her gördüğünü Hızır bil, her
geceyi kadir bil." "Herkes yahşî (güzel, iyi) biz yaman, herkes
buğday biz saman."
Bir gün Hızır aleyhisselâm, Hoca Ahmed Yesevî hazretlerinin
yanına geldi. Ahmed Yesevî hazretleri, aralarında Süleymân'ın da bulunduğu birkaç
çocuğu odun getirmeleri için gönderdi. Odunları toplayıp dönecekleri sırada,
yağmur yağmaya başladı. Odunların hepsi ıslandı. Yalnız elbisesiyle odunları
örttüğü için Süleymân'ın getirdiği odunlar kuru kaldı. O kuru odunlarla,
diğerleri de tutuştu. Hızır aleyhisselâm, odunların niçin ıslanmadığını sordu,
o da, elbisesiyle örttüğünü söyledi. Bu cevap Hızır aleyhisselâmın çok hoşuna
gitti. Süleymân'a; "Bundan sonra adın Hakîm olsun!" dedi. Sonra ona
hayır duâda bulundu. Hakîm Süleymân'ın içi, birden nûra gark oldu. Hızır
aleyhisselâm, onun feyzinden diğer insanların da istifâde etmesini emir
buyurunca, hikmetler (manzûmeler) söylemeye başladı. Ahmed Yesevî
hazretlerinden duyduklarını, şiirlerle diğer insanlara aktardı.
Bir Kurban Bayramı günü, Ahmed Yesevî hazretlerinin dergâhında bütün sevenleri
toplandı. Hoca Ahmed Yesevî imâm oldu. Namaza başladılar. Cemâatte, Hakîm Ata
ile Sûfî Muhammed Dânişmend de vardı. Namaz esnâsında Hoca'dan bir ses çıktı.
Cemâat; "İmâmın abdesti bozuldu" diyerek namazı terk etti. Hakîm Ata
hiç çekinmeden namazına devâm etti. Sûfî Muhammed Dânişmend de, Hakîm Ata'ya
bakarak devâm etti. Hoca selâm verince; "Ben sizin bu yoldaki derecenizi
anlamak istedim. O ses benden değil, belime soktuğum ağaç parçasından çıktı.
Sizin bu hâlinizden, benim bir tek mürîdim, bir de yarım mürîdim olduğu
anlaşıldı" deyip, Hakîm Ata'ya; "Yarın seher vakti sana bir deve
gelecek, ona bin, nerede durursa orada inersin" buyurdu...
Ertesi sabah seher vaktinde bir deve geldi. Hakîm Ata, deveye
binip yularını salıverdi. Deve bildiği gibi gitti. Harezm taraflarında bir
yerde çöktü. Kaldırmak istedi, kalkmadı ve bağırdı. Bundan dolayı oraya
Bağırgan, Hakîm Ata'ya da Süleymân Bağırganî dediler.