Peygamber efendimiz ümmi idi
18/01/2020 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
“Resulullah efendimiz kimseden bir şey öğrenmemişti. Yazı yazmazdı,
okumazdı."
Sual: Hintli Hamidullah gibi bazı ilahiyatçılar da, Peygamber efendimizin
ümmi olmadığını söylüyorlar. Bu doğru mudur?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Kısas-ı Enbiyâda deniyor ki:
“Resulullah efendimiz ümmi idi. Yani kimseden bir şey öğrenmemişti. Yazı
yazmazdı, okumazdı. Ümmi olan insanların arasında yetişti. Mekke'de, geçmiş
insanların hâllerini bilen bir âlim yoktu. Başka yerlere giderek kimseden bir
şey öğrenmemişti. Böyle iken, Tevratta, incilde ve başka ilahi kitaplarda
bulunan bilgileri ve eski insanların hâllerini haber verdi. O zamanlarda tarih
bilgileri, karışmış, bozulmuş, doğrusunu eğrisinden ayırabilen pek az kimse
vardı. Her dinden adamlara cevaplar verip, hepsini susturdu. Bu başarıları,
kendisinin Allah tarafından gönderilmiş bir Peygamber olduğunu göstermektedir.
Zamanındaki edebiyatçılara, şairlere meydan okuduğu hâlde, hiçbiri onun
getirdiği Kur'ân-ı kerim gibi, bir satır bile söyleyemediler. Hâlbuki
Mekkeliler, şiir okumaya, nutuk söylemeye meraklı olup, bu yolda çok çalışırlar
ve yarışırlardı. Düzgün konuşmakla övünürlerdi. Kur'ân-ı kerim, bütün şairlere
galip geldi. Kur'ân-ı kerime karşı koyamadılar. Şaşkınlıklarından, kılıca
sarılıp, dövüşmeyi, ölmeyi göze aldılar. Ebû Zer hazretlerinin kardeşi Üneys, o
zamanlar ünlü bir şair idi. Kur'ân-ı kerimi işitir işitmez, Allah kelamı
olduğunu anlayıp, hemen Müslüman oldu.” Ankebût suresinin 48. âyetinde
mealen;
(Sen bu Kur'ân gelmeden önce, bir kitap okumazdın. Yazı yazmazdın.
Okuryazar olsaydın, başkalarından öğrendin diyebilirlerdi) buyurulmaktadır.
Nübüvetten önce, Peygamber efendimizin bir kervanla, Şam'a olan son
yolculuğunda, kervan başkanı olan Meysere, hazret-i Hatice'ye müjdeci olarak
Resulullah efendimizi göndereceği zaman, kervanda bulunan Ebu Cehil'in;
“Muhammed daha gençtir. Bir yere yolculuk yapmamıştır. Yolu şaşırır.
Başkasını gönder” demesi de, Hamidullah'ın yanlış ve sapık düşündüğünü
göstermektedir. Çeşitli yerlere gidip, oralarda öğrendiklerini ortaya koyarak,
kavmini ıslaha kalkıştı demek, bir Müslümanın yapacağı şey değildir.
Allahü teâlânın ve islam âlimlerinin bu şahitlikleri karşısında, imanı ve
aklı olan herkes, Hamidullah ve benzerleri hakkında kesin hükmünü vermekte
güçlük çekmez.