İbn-i Sînâ'yı şaşkına çeviren hadise!..
18/05/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Evimdekinin sıkıntı ve belâ
yükünü taşıdığım için, bu arslan da bizim yükümüzü taşıyor!"
Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretleri evliyânın meşhurlarından olup,
Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velîlerin altıncısıdır. Bâyezîd-i
Bistâmî'nin rûhâniyetinden istifâde ederek kemâle gelmiş, yükselmişti. On iki
sene Harkân'dan Bistâm'a, hocasının kabrini ziyâret için gitti. Bu ziyârete
giderken, yolda Kur'ân-ı kerîmi hatmederdi. Her gittiğinde ziyâret ile ilgili
vazîfelerini yaptıktan sonra; "Yâ Rabbî! Bâyezîd'e ihsân ettiğin sana âit
ilimlerden, büyüklüğünün hakkı için, Ebü'l-Hasan kuluna da ihsân eyle!"
diye yalvarırdı. Geri dönerken, hiçbir zaman Bâyezîd'in türbesine arkasını dönmezdi...
On iki sene sonra, Allahü teâlânın lütfu ile Bâyezîd'in
rûhâniyetinden istifâde edip olgunlaştı. Zamânının kutbu idi. Çok kerametleri
görüldü. 1034 (H.425) senesinde İran’da Harkân'da vefât etti.
Bir kâfilede bulunan insanlar, Ebü'l-Hasan Harkânî hazretlerinin huzûruna
gelip; "Yollar korkuludur. Bize bir duâ öğretiniz" diye istirhâm
edince; buyurdu ki:
"O zaman, Ebü'l-Hasan'ı hatırınıza getiriniz!"
Bu söz, gelenlerin hoşlarına gitmedi... Yolda eşkıyâ, önlerine
çıktı. Hepsinin mal ve metâlarını aldı. Yalnız, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî
hazretlerini hatırlayan bir kimsenin malına zarar gelmedi. Bu hâle arkadaşları
şaşıp, sebebini sorduklarında; "Ebü'l-Hasan-ı Harkânî'yi hatırladım ve
kurtuldum" cevâbını aldılar...
Gelip durumu Ebü'l-Hasan hazretlerine anlattılar. Ve; "Biz
Allah'tan yardım istedik, eşkıyâlar bizi soydu. Fakat seni hatırlayıp, senden
yardım isteyen şu arkadaş kurtuldu. Bunun hikmeti nedir?" diye sordular.
"O arkadaşınızı kurtaran, Allahü teâlâdır. Günahkâr ağızdan
çıkan duâyı cenâb-ı Hak kabûl etmez. Bunun için siz Allah'a yalvardığınız zaman
duânız kabûl olmadı. Bu arkadaşınız beni hatırlayıp imdât isteyince, ben de
Rabbime duâ ettim; (Yâ Rabbî! Şu kulunu içinde bulunduğu belâdan
kurtar) dedim. Rabbim benim duâmı kabûl ettiği için, o arkadaşınız
kurtuldu. Mesele bundan ibârettir" buyurdu.
Bir gün İbn-i Sînâ, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretlerini evinde ziyârete geldi.
Hanımı, azarlayarak, ormana gittiğini söyledi. Hanımı, Ebü'l-Hasan
hazretlerinin büyüklüğüne inanmadığı için, ona uygunsuz şeyler söyledi...
İbn-i Sînâ ormana doğru giderken, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretlerinin, bir arslana odun yüklemiş gelmekte olduğunu gördü. Şaşkınlık içinde "Bu ne hâldir?" diye sorunca, "Evimdekinin sıkıntı ve belâ yükünü taşıdığım için, bu arslan da bizim yükümüzü taşıyor" buyurdu.