Sıkıntıların artmasının sebebi

22/05/2021 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

“Hâşâ, zulmetmez kuluna Hüdâsı, herkesin çektiği kendi cezası...”

 

Sual: Zamanımızda her insanın bir derdi, bir sıkıntısı var, sıkıntısız, dertsiz kimse yok gibidir. Bunun sebebi ne olabilir?

Cevap: İnsanlar, İslamiyeti terk ettikleri yani Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymadıkları, İslam dininin gösterdiği rahat ve huzur yolundan ayrıldıkları için, dünyâda bereket kalmadı. Rızıklar azaldı. Tâhâ sûresinin 124. âyet-i kerimesinde mealen; (Beni unutursanız rızıklarınızı kısarım) buyuruldu.

Bunun için, iman rızkı, sıhhat rızkı, gıda rızkı, insanlık ve merhamet rızkı ve daha nice rızıklar azaldı. “Hâşâ, zulmetmez kuluna Hüdâsı, herkesin çektiği kendi cezası” sözü Nahl suresinin 33. âyetinden alınmıştır. Bugünkü küfür, inkâr karanlıkları ve Allahü teâlâyı, Peygamberi, İslamiyeti unutmanın bereketsizlikleri ve sıkıntıları içinde, insan gece gündüz, kadınlı erkekli çalışıp, bir ailenin nafakasını, rahat yaşamasını temin edemez hâle gelmiştir. Allahü teâlâya inanmadıkça, Onun bildirdiği İslam dînine uymadıkça, Onun Peygamberinin güzel ahlakı ile bezenilmedikçe, beş vakit namazı vaktinde kılmadıkça, dalalet, felaket akıntısını durdurmak imkânsızdır. Her asırda olduğu gibi, zamanımızda da, insanlığı kaplayan sıkıntıların birinci sebebi, Hakka karşı isyan ve inkârdır.

Sual: Namaz kılarken, ilk defa kaç rekat kıldığında tereddüt eden, şaşıran kimse, nasıl hareket eder?

Cevap: Bir kimse, kaç rek'at kıldığını unutsa, bu şaşırması, ilk olarak başına geldi ise, selam verip namazı tekrar kılar. Şaşırmak âdeti ise, düşünüp, çok zan ettiğine göre kılar. Kuvvetli zan edemezse, az kıldığını kabul ederek namazını tamamlar.

Sual: Dinimizin emrettiği farzlardan birini tembellikle yapmayan kimsenin imanı gider mi?

Cevap: Farzlara ehemmiyet verip, tembellikle yapmayan kimsenin imanı gitmez. Fakat, bir farzı yapmayan Müslüman, iki büyük günaha girer. Birincisi, o farzın vaktini ibadetsiz geçirmek yani farzı geciktirmek günahıdır. Bunun affolması için tövbe etmek, yani pişman olmak, üzülmek, bir daha geciktirmeyeceğine karar vermek ile olur. İkincisi, bu farzı terk etmek, yapmamak günahıdır. Bu büyük günahın affolması için, bu farzı hemen kaza etmek, yani vaktinden sonra hemen yapmak lazımdır. Kazayı geciktirmek de, ayrıca büyük günah olur.