İlmi çok olanın, Allah korkusu da çok olur!
23/05/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
Allahtan korkan bir kimse, Onun emirlerini yapmaya, yasaklarından sakınmaya
titizlikle çalışır.
Ebû Abdullâh Muhammed Makkarî hazretleri Mâlikî fıkıh âlimidir. 709 (m.
1308)’da Cezayir’de Tilmsân’da doğdu. Burada medrese tahsilinden sonra Mısır’da
meşhur âlimlerden ilim tahsil ederek Fas’ın Fes şehrine gitti. Burada çok
talebe yetiştirdi. 759 (m. 1358)’de orada vefat etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Allah sevgisi ve Allah aşkı, İslâmiyetin en yüksek tanıdığı bir
bilgidir. (Fâtır) sûresinin yirmisekizinci âyetinde
meâlen, (İlmi çok olanların, Allah korkusu çok olur) ve Rahmân
sûresi kırkaltıncı âyetinde meâlen, (Rabbinin büyüklüğünden korkan
kimseye iki Cennet vardır) ve (Enfâl) sûresinin
ikinci ve (Hâc) sûresinin otuzbeşinci âyetlerinde
meâlen, (Müminler onlardır ki, Allahın ismi söylendiği zaman,
kalblerine korku düşer) ve (Nûr) sûresi elliikinci
âyetinde meâlen, (Allahü teâlâya ve Resûlüne itaat edenler ve Allahtan
korkan ve sakınanlar, kıyâmette kurtulanlar onlardır) buyuruldu.
Bunlar, insanları Allah korkusuna teşvîk etmektedir.
Allah korkusu ve Allah sevgisi, insanları saadet ve huzura kavuşturan iki
kanat gibidir. Peygamber efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor
ki: (Bir kimse, Allahtan korkarsa, her şey ondan korkar. Bir kimse
Allahtan korkmazsa, her şeyden korkar olur.) Bir hadis-i
şerifte, (Aklın çok olması, Allah korkusunun çokluğu ile belli
olur) buyurdu.
Allahtan korkan bir kimse, Onun emirlerini yapmaya, yasaklarından sakınmaya titizlikle çalışır. Hiç kimseye kötülük yapmaz. Kendine kötülük yapanlara sabreder. Yaptığı kusurlara tevbe eder. Sözünün eri olur. Her iyiliği Allah için yapar. Kimsenin malına, canına, nâmusuna göz dikmez. Çalışırken, alışveriş ederken, kimsenin hakkını yemez. Herkese iyilik eder. Şüpheli şeylerden kaçınır. Makam sahiplerine, zâlimlere tabasbus etmez, yaltaklanmaz. İlm ve ahlâk sahiplerine saygı gösterir. Arkadaşlarını sever ve kendini sevdirir. Kötü kimselere nasihat verir. Onlara uymaz. Küçüklerine merhametli ve şefkatli olur. Misafirlerine ikrâm eder. Kimseyi çekiştirmez. Keyfi peşinde koşmaz. Zararlı ve hattâ faydasız bir şey söylemez. Kimseye sert davranmaz. Cömert olur. Mâlı ve mevkii herkese iyilik etmek için ister. Riyâkârlık, ikiyüzlülük yapmaz. Kendini beğenmez. Allahü teâlânın her ân gördüğünü ve bildiğini düşünerek hiç kötülük yapmaz. Onun emirlerine sarılır. Yasaklarından kaçar.