"Âlimler, peygamberlerin vârisleri, dînin direkleridir"
24/01/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Ömer Rûşenî Osmanlı âlimlerinden ve Anadolu'da yetişen
velîlerdendir. Aydın vilâyetinin Güzelhisar köyünde doğdu. İlim tahsîli için
Bursa'ya geldi. Orada zâhirî ilimleri tahsîl ettikten sonra, içinde tasavvuf
yoluna girme arzusu çoğalıp, Karaman’a gitti. Seyyid Yahyâ Şirvânî
hazretlerinin büyük kardeşi Alâeddîn Ali Aydınî'nin talebeleri arasına girdi.
Daha sonra Bakü'ye giderek, Seyyid Yahyâ Şirvânî hazretlerinin sohbet ve
hizmetine girdi. Kısa zamanda yükselerek hocasının önde gelen talebelerinden ve
halîfelerinden oldu. Çok talebe yetiştirdi. İlim ve feyiz kaynağı oldu.
Talebelerinin en yükseklerinden birisi, Halvetiyye yolunun kollarından olan
"Gülşeniyye" kolunun kurucusu olan ve Gülşenî diye tanınan İbrâhim
bin Muhammed hazretleridir. 1487 (H.892) senesinde Tebriz'de vefât etti.
Ömer Rûşenî hazretleri bir defâsında Tebriz'e gitmişti. Sultan
Hasan, bir Cumâ gecesi onu dâvet etti. Meşhur âlimleri ve velîleri de
çağırmıştı. Sultan bir ara âlimleri göstererek, şikâyette bulundu. Bunun
üzerine Dede Ömer Rûşenî sultana şöyle nasihat etti:
"Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Dînin
direkleridir" dedikten sonra, evliyânın meşhurlarından Bişr-i Hafî
hazretlerinin bir gün yolda yere düşmüş bir kâğıt üzerindeki besmeleyi alıp
temizleyip, güzel kokular sürerek hürmet göstermesi sebebiyle Allahü teâlânın
rızâsına kavuşmasını, bu sebeple büyük bir velî oluşunu anlattı
ve "Bu âlimlerin kalplerinde Allahü teâlânın kelâmı Kur'ân-ı kerîm,
O'nun mübârek isimleri ve ilmi vardır. Onların bereketli nefeslerini koklayıp,
Cennet kokularına kavuşasın. Peygamber efendimiz, Veysel Karânî için; (Yemen
tarafından rahmet rüzgârı esiyor) buyurdu. Veysel Karânî
hazretlerinin mübârek nefesleriyle nefsinizi temizleyiniz ki, Allahü teâlânın
rahmetine kavuşasınız. Resûlullah efendimiz; (Kim bir âlime ikrâm ederse, bana ikrâm
etmiş olur. Bana ikrâm eden, Allahü teâlâya ikrâm etmiş olur. Allahü teâlâya
ikram eden, Cennet'e girer) buyurdu...
Âlimlere hürmet husûsunda âyet-i kerîmeler vardır. Bu hususta
hadîs-i şerîfler de çoktur. Dolayısıyla âlimlere hürmet mutlaka lâzımdır.
Onlara kötülük yapmayı düşünmek, insanın felâketine ve Allahü teâlâdan
uzaklaşmasına sebep olur. Âlimleri kim zemmedip kötülerse, onların
etlerini yemiş gibi olur. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; (Âlimlerin
etleri zehirlidir. Kim koklarsa hastalanır. Kim yerse ölür!) buyurdu."
Sultan Hasan büyük bir dikkatle bu sohbeti dinledikten sonra misâfirler dağıldı...