"Muhakkak, sen de onlar da öleceksiniz"
19/01/2021 Salı Köşe yazarı V.T
Peygamber efendimiz vefât edince Eshâb-ı kiramın aklı başından
gitti!..
İbnü'n-Neccar El-Bağdadi hazretleri hadis ve siyer âlimidir. 578'de (m.
1183) Bağdat'ta doğdu. Bağdat'ta meşhur âlimlerden ilim tahsili yaptıktan
sonra Müstansıriyye Medresesinde ders verdi. 643'te (m.1245) vefat etti. Siyer
kitabında şöyle nakleder:
Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), vefât edince Eshâb-ı
kiramın (aleyhimürrıdvan) aklı başından gitti. Mescidde ağlaşmaya başladılar.
Hiç kimsenin inanası gelmiyordu. Hazreti Ömer, Peygamberimizin mübârek vücudu
şeriflerinin huzûruna gelip, mübârek yüzüne bakıp;
“Resûlullah bayılmış, fakat baygınlığı çok ağır” deyip mübârek yüzünü
örterek dışarı çıkıp “Her kim, Resûlullah öldü derse kılıcımla boynunu vururum”
dedi.
Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Abbâs bu konuda Eshâb-ı kiramla konuştular.
Hazreti Abbâs mescide gidip;
“Ey insanlar Resûlullahın 'Ben vefât etmeyeceğim' diye bir sözünü
duydunuz mu?” dedi. Eshâb-ı kiram 'Hayır duymadık' dediler. Hazreti Abbâs,
Hazreti Ömer’e dönerek 'Yâ Ömer, bu husûsta senin bildiğin bir şey var
mıdır?' deyince, Hazreti Ömer 'yok' dedi.
Bunun üzerine Hazreti Abbâs;
-Hiç kimse, Peygamber efendimizin ölmeyeceğini söyleyemez. Allahü teâlâya
yemîn ederim ki, Resûlullah ölümü tatmış bulunmaktadır. Allahü teâlâ O’na
şöyle buyurdu: (Muhakkak, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir. Sonra, hiç
şüphesiz, hepiniz Rabbinizin huzûrunda muhakemeye duruşacaksınız.) [Zümer:
30-31] -Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki, Resûlullah vefât etti. O,
İslâmiyetin bütün hükümlerini tamamladıktan sonra aramızdan ayrıldı. Defin
işlerini bir an önce yapalım. Onu, kabr-i şerîfine koymamıza da engel
olmayınız. Kardeşim Ömer’in dediği doğruysa, Allahü teâlâ Onu, kabrinin
üzerindeki toprağı giderek yanımıza tekrar göndermekten aciz değildir.
Resûlullah vefât etmiştir. Nihâyet o da bizler gibi insandır, dedi...
Hazreti Ebû Bekir de buna benzer bir konuşma yaptı. Ehl-i Beyt ve Eshâb-ı
kiram, Peygamber efendimizin vefât ettiğine kanaat getirdiler...
Peygamber efendimizin mübârek cenâzelerini yıkamak üzere Hazreti Ali, Hazreti Abbâs, Hazreti Abbâs’ın oğulları Fadl ve Kusem, Hazreti Üsâme bin Zeyd (aleyhimürrıdvan) odaya girip kapıyı kapadılar. Peygamber efendimizi, gömleği üzerinde olduğu hâlde yıkamaya başladılar. Sonra üç parça kefen ile kefenledikten sonra, vefât ettiği yere kabr-i şerîfi kazılıp, lahd şekline getirildi, Hazreti Abbâs da kabre girerek, Resûlullah efendimizi, kabr-i şerîfine koydular.