Allahü teala tövbe edenleri sever
13/01/2021 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Bir kimse hatâ ve günahlarını itirâf edip af dilerse, muhabbete müstahak
olur.
Muhammed Kettânî hazretleri tasavvuf âlimlerindendir. 554 (m. 1159)’da
vefât etti. “Menâzil-ül-muhabbet” adlı eserinde, muhabbetin yüz mertebesini
sayıp izah etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
1. Tövbe ve tezellüldür (kendini küçük görmek, alçak tutmak): Bunlar
ilk makamlardır. Bir kimse dünyâyı terk edip Rabbine dönerse ve nefsî
arzulardan vazgeçerse, hatâ ve günahlarını itirâf edip af dilerse, o zaman
muhabbete müstahak olur. Çünkü Allahü teâlâ, Bekâra sûresinin 222. âyet-i
kerîmesinde meâlen; “Şüphesiz ki Allah, tövbe edenleri
sever” buyurdu.
2. Taharet (temizlik) mertebesi: Bu da zâhir ve bâtın temizliği olmak üzere
iki kısma ayrılır. Zâhir temizliği su ile yapıldığı gibi, bâtın (kalb)
temizliği, yakîn elde etmek iledir. Yanî kalbin Allahü teâlâyı görüyor gibi
inanması ve kalb hastalıklarından kurtulması iledir.
3. Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) sevgisi, yanî O’na olan
muhabbettir.
4. Nafile olan amelleri de sevip yapmak. Allahü teâlâ bir hadîs-i
kudsîde “Kulum bana (farzlardan sonra) nafileler ile yaklaştığı
kadar hiçbir şeyle yaklaşamaz” buyurdu.
5. Allahü teâlâdan gelen her şeye, nimetlere de, belâlara da ayırım
yapmadan boyun eğmektir. Dert ve belâlardan lezzet almak; daha var mı
diyebilmektir.
6. Allahü teâlâya itaattir, isyan ederek muhabbet olmaz.
7. Allahü teâlânın kitabını, ondaki latîf hitâbları ve tatlı azarlamaları
severek ona yaklaşmak. Bu da bildirilen emirleri lâyıkıyla yapmak, yasaklardan
şiddetle kaçınmak iledir.
8. Allahü teâlâya yaklaştıran mertebelerden biri de, O’nun dostlarını ve
sevdiklerini sevmektir.
9. Cihâd mertebesi olup, iki kısma ayrılır. Biri din düşmanları ile yapılan
cihâddır. İkincisi büyük cihâd olup, itaat edinceye, boyun eğinceye kadar nefs
ile yapılan cihâddır. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Tebük
gazvesinden dönünce, Eshâb-ı Kirâma; “Küçük cihâddan döndük, büyük cihâda
aşlayacağız” buyurunca Eshâb-ı Kirâm, “Büyük cihâd nedir?” diye
sordu. “Büyük cihâdınız nefsiniz iledir” buyurdu.
10. İhsân sahibi olmaktır. Allahü teâlâya zannınızı güzel yapınız. Çünkü
Allahü teâlâ, kendisine iyi zanda bulunanı sever. Bir şiirde şöyle denilmiştir:
"Hüsn-i zan sahibi, sû-i zan sahibi gibi değildir./Kimin bâtını (kalbi) temiz olursa zâhiri de güzeldir."