Farza ve harama önem vermemek küfürdür!..
20/01/2021 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına "Şeriat" ve
"Ahkâm-ı ilâhiyye" denir.
Takıyyüddîn Muhammed el-Fütûhî hazretleri Hanbelî fıkıh âlimidir. 898 (m.
1492)’de Kahire'de doğdu. Burada medrese tahsilinden sonra Şam'a giderek ilmini
ilerletti. Kahire'ye döndüğünde Hanbelî kâdılkudâtı olarak tayin edildi. 972
(m. 1564)’de vefat etti. Buyurdu ki:
Niyet ederek şeriate uymaya (İbâdet) etmek denir. Allahü teâlânın
emirlerine ve yasaklarına (Şeriat) ve (Ahkâm-ı ilâhiyye) denir. Emredilenlere
(Farz), yasak edilenlere (Haram) denir. Hadis-i şerifte, (İbâdetleri tâkat
getireceğiniz kadar yapınız. Neşe ile yapılan ibâdetin kıymeti çok olur)
buyuruldu. Beden istirâhat edince, ibâdetler zevk ile yapılır. Beden ve zihin
yorgun iken yapılan işten usanç hâsıl olur. Yorgunluğu gidermek için, ara sıra
mubâh olan şeylerle, bedene neşe getirmelidir. İmâm-ı Gazâlî hazretleri
buyuruyor ki:
"Çok ibâdet yapınca, beden yorulur. Hareket etmek istemez. Bu zaman
uyumakla veya sâlihlerin hayat hikâyelerini okumakla yâhut mubâh olan
eğlencelerle bedeni neşelendirmeli. Böyle yapmak, usanarak ibâdet yapmaktan
eftaldir."
İbâdet yapmaktan maksat, hem mücâhede yaparak, nefsi terbiye etmek, hem de,
kalbe ferahlık getirmek, kalbi Allaha bağlamak içindir. (Namaz, insanı kötü ve
çirkin işler yapmaktan korur) buyuruldu. Severek, neşe ile kılınan namaz böyle
olur. Bu neşeyi hâsıl etmek için, nefsin mubâhlardaki arzularını, ihtiyaç
olduğu kadar, yerine getirmek lâzım olur. Böyle yapmak, İslâmiyete uymak olur.
İbâdetlere sebep olan mubâhlar da ibâdet olur. (Âlimin uykusu, câhilin
ibâdetinden hayrlıdır) hadis-i şerifi, bu sözümüzün şâhididir.
Uyuklayarak, terâvîh namazı kılmak mekruhtur. Uykulu hâl gidince, neşe ile kılmalıdır. Uyuklayarak kılınan namazda gevşeklik ve gaflet olur. Yorgunluk ve usanç hâsıl olduğu zaman ibâdet tehîr edilir, terk edilmez. Farzları özürsüz terk etmek büyük günahtır. Kaza etmek farz olur. Sünnetleri terk eden, bunların sevabından mahrum kalır. Özürsüz terk etmeyi âdet ederse, bu sünnetlere mahsus olan şefaattan mahrum kalır. Yorgun, hâlsiz, neşesiz olmak, farzları vaktinden sonraya bırakmak için özür olmaz. Vaktinden sonraya bırakmak günahından ve azâbından insan kurtulamaz. Şeriate, yâni farzlara ve haramlara önem vermemenin küfür olduğu akâid kitaplarında bildirilmiştir.
![](/content/images/ikonlar/Kardes_Sayfa4.jpg)