İman, bildirilenlere inanmaktır
19/01/2021 Salı Köşe yazarı O.Ü
Din bilgileri, felsefe ile ölçülmeye kalkışılırsa, filozofa inanılmış
olur!
Sual: Dinin inanılmasını emrettiği şeyleri, deneyerek veya akıl ile
araştırarak mı öğrenip inanmalı yoksa Peygamberimizin bildirdiği gibi mi
inanmalıdır?
Cevap: Dinin bildirdiği inanılması lazım şeyler için, tecrübi ilimlere
danışıp, tecrübeye uygun ise, inanır, tecrübe ile isbat edemeyince, inanmaz
veya şüpheye düşerse, o zaman, tecrübesine inanmış olup, Resulullah efendimize
inanmamış olur ki, böyle iman, kamil, olgun değil, zaten bu iman da olmaz.
Çünkü iman parçalanamaz, az ve çok olmaz.
Din bilgileri, felsefe ile ölçülmeye kalkışılırsa, bu sefer filozofa
inanılmış olup, Peygambere inanılmış olmaz. Evet, Allahü teâlânın var olduğunu,
Muhammed aleyhisselamın, Allahın Peygamberi olduğunu anlamakta, aklın, felsefi
ve tecrübi ilimlerin yardımı büyüktür. Fakat, bunların yardımı ile
Peygambere inanıldıktan sonra, Onun bildirdiği şeylerin herbiri için akla,
felsefeye ve tecrübi ilimlere danışmak doğru olmaz. Çünkü, akıl, tecrübe ve
felsefe yolu ile elde edilen birçok bilgilerin, zamanla değişmekte, yenileri
bulununca, eskilerinin atılmakta olduğunu gösteren misaller, literatürlerde az
değildir.
O hâlde iman, Resulullah efendimizin, Allahü teâlâ tarafından, Peygamber
olarak, bütün insanlara getirdiği ve bildirdiği emirlerin hepsine itimat etmek,
güvenmek ve inanmaktır. Bu emirlerin, bilgilerin herhangi birine inanmamak veya
şüphe etmek küfürdür, inkârdır. Çünkü, Resulullah efendimize inanmamak veya
itimat etmemek, güvenmemek, Resulullah efendimize yalancı demek olur.
Yalancılık kusurdur ve kusuru olan kimse, Peygamber olamaz.
İman demek, Nasslarda, yani, Kur’ân-ı kerimde ve icmâ ile ve zarûrî olarak
bilinen hadis-i şeriflerde açıkça bildirilen şeylerin hepsine, inanmak
demektir. Burada İcmâ demek, Eshâb-ı kiramın söz birliği demektir. Bir
şeyi, Eshâb-ı kiram, söz birliği ile bildirmedi ise, Tâbiinin söz birliği bu
şey için icmâ olur. Tâbiin de bu şeyi söz birliği ile bildirmedi ise, Tebe-i
tâbiinin söz birliği ile bildirmeleri, bu şey için icmâ olur.
İman; Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik itikat etmektir, inanmaktır. Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş, Resulü tasdik etmiş olmaz.