"Ben bunları istemiyorum yâ Rabbî!"
26/11/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Bir gün İbrâhim
Edhem hazretleri sahrâya çıkmıştı.
Abdest almak için gitti bir kuyu başına.
Ve sarkıttı kovasını.
Çektiğinde su yoktu kovada.
"Gümüş" vardı.
Geri döküp tekrar saldı.
Çektiğinde "Altın" çıktı
bu sefer.
Üzülüp boşalttı onu da.
Üçüncü defâ daldırdı.
B sefer de "Mücevher" çıktı
kuyudan.
Bu defâ ellerini açıp;
"Yâ
Rabbî! Ben bunları istemiyorum. Abdest almak için biraz su istiyorum" dedi.
Ve kovayı saldı.
Nihâyet "Su" çıktı.
Sevinip şükretti.
● ● ●
Bu zât, hükümdârlığı terk edip bir zenginin bağında bekçilik
yapıyordu.
Bağ sâhibi seslendi bir gün kendisine.
"Yâ İbrâhim!"
"Buyurun
efendim.”
"Bana birkaç tâne nar getir, ama tatlılarından olsun.”
"Peki
efendim" dedi.
Ve bir tabak nar toplayıp arz etti.
Adam, tadına bakınca;
"Bunlar ekşi, ben tatlı istemiştim. Nicedir bu bağda
bekçilik yapıyorsun. Hâlâ tatlısını ekşisinden ayıramıyorsun?" dedi.
İbrâhim Edhem;
"Tatmadığım
şeyin tatlısını ekşisini nereden bileyim" dedi.
Adam şaşırdı ve;
"Senin şu ihlâsına bakınca; (Sen, İbrâhim Edhem misin?) diyesim
geliyor” dedi.
O, cevap vermedi.
Ve tanımasınlar diye terk etti o yeri...