Oruçlu, günahtan da sakınmalıdır
27/03/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Oruç tutan bir kimse,
sadece yeme, içmeyi mi yoksa günahları da terk etmesi gerekir mi?
Cevap: Oruç
tutmak, sadece yeme ve içmeyi terk etmek değildir. Eli, dili, gözü, kulağı ve
bütün uzuvları da, günah işlemekten uzak tutmalıdır. Çünkü Peygamber efendimiz;
(Oruç
tutan kimse, yalan sözü terk etmezse, o kimsenin yiyip içmeyi terk etmesine
Allahü teâlânın ihtiyâcı yoktur) buyurmuştur.
Faydasız şeyler konuşmak, yalan söylemek, gıybet etmek, tutulan
orucun sevabını giderir. Zahmet çekerek, sıkıntılara katlanarak ibadet yapıp
da, bunun sevabını yok etmek, akıllı kimsenin yapacağı iş değildir.
Ancak oruç tutarken günah işleyenler, benim orucumun kıymeti yok
diyerek orucu terk etmemeli, oruca devam etmeli, Allahü teâlâya yalvararak af
dilemeli ve işledikleri günahlardan yüz çevirmelidirler. İmâm-ı Rabbânî
hazretleri buyuruyor ki:
“Allahü teâlâ, lütfederek, ihsân ederek, nefis iman edip
İslamiyete uymakla şereflenince, İslâm-ı hakîkîye kavuşulur ve imanın hakikati
hasıl olur. Bundan sonra yapılacak her iş, İslamiyetin hakikati olur. Namaz
kılınca, namazın hakikati kılınmış olur. Oruç tutunca, orucun hakikati tutulmuş
olur. İslamiyetin bütün hükümlerine uymak da, hep böyledir.”
Seyyid Burhâneddîn Tirmizî hazretleri, talebelerine hitaben
buyurur ki:
“Oruç tutmak, kalbin rikkate gelmesine sebep olur ve
oruçlunun duası, Allahü teâlâ indinde makbuldür. Allahü teâlâya
ulaştıracak, oruçtan daha iyi bir binek yoktur. Orucun Allahü teâlâ katında
büyük değeri vardır. Oruç, hikmet hazinelerinin anahtarıdır. Bir kimse, bütün
kulluk vazifelerini yerine getirse, fakat midesini doldursa hiçbir yere
ulaşamaz. Orucu gereğince tutsa, başka kulluk vazifelerinde kusur olsa bile,
yine bir yere erişir.”
Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî hazretleri de buyuruyor ki:
“İnsanın nefsi taşkınlık yapınca, bazı çarelere başvurması gerekir. Oruç, bu hususta en güzel çaredir. İnsan, şehvetini oruç tutmak suretiyle kırar. Oruç, insanın kötü isteklerini zayıflatır. Ruhun parlaması, şehvetin ve kötü arzuların kırılmasında, oruçtan daha tesirli bir çare yoktur. Kişi oruç tutmak suretiyle şehvet ve kötü arzularından ne kadar sıyrılabilmişse, oruç o derece günahlarına keffaret olur.”