"O, gerçekten evliyâ olsaydı…"

27/12/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Silsile-i aliyyeden Bâyezid-i Bistâmî hazretlerinin birkaç talebesi, bu zâta gelerek;

“Efendim, falan köyde bir evliyâ zât var” dediler.

Büyük velî;

“Mâdem öyle, ziyaretine gidelim de, o zâtın sohbetinden istifâde edelim” buyurdu.

Birlikte kalktılar.

Ve o köye gittiler.

Tam köye girmişlerdi.

O kişi gözüktü ileriden.

Çocuklar, onu gösterip;

“İşte efendim o zât geliyor” dediler.

Mübârek zât ona baktı.

O anda mühim bir şey oldu.

Adam yere tükürdü.

Hem de kıbleye karşı.

Hazret-i Bâyezid, bunu gördü.

Ve talebelerine;

“Geri dönüyoruz” buyurdu.

Şaşırdılar?!

Anlayamadılar?!

Ve sordular ki:

“Niçin dönüyoruz efendim?”

“O, gerçekten evliyâ olsaydı, kıble yönüne tükürmezdi” buyurdu.

Ve görüşmeden geri döndüler.

● ● ●

Bu zâta bir gün sevdikleri;

“Efendim, duâlarımızın kabul olması için şartlar var mıdır?” diye sordular.

Büyük velî cevâben;

“Evet var. Önce Ehl-i sünnet îtikadında olmak ve dört hak mezhebten birinde bulunmak, ayrıca farzları yapmak da lâzımdır. Farzları yapmayan kimsenin, sünnet ve nâfile ibâdetleri ve duaları kabûl olmaz” buyurdu.