"Herkesin yükünü çekmek gerçek dervişliktir"
27/12/2019 Cuma Köşe yazarı V.T
"Dervişlik; herkesin yükünü çekmek ve kimseye kendi yükünü
çektirmemektir."
İsâmüddîn
İbrâhîm İsferâyînî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 873'te (1468)
Horasan'ın Nîşâbur şehri yakınındaki İsferâyin'de doğdu. Medrese tahsilinden sonra
Silsile-i aliyye büyüklerinden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin sohbetlerine
devam ederek Nakşibendî icazet aldı. Semerkant'ta 945 (m.1538) vefat etti ve
şeyhin kabri yakınına defnedildi. Şöyle anlatır:
Üstadım
Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki: “İnsanların amelleri,
işleri ve ahlâkı, cansız şeylere de tesir eder. Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin
bu hususta çok keşfi vardır. Bu bakımdan, kötü işlerin işlendiği bir yerde
yapılan ibâdet ile iyi işlerin işlendiği yerde yapılan ibâdet birbirinden
kıymetçe farklıdır. Bunun içindir ki, Kâbe’de kılınan iki rekat, başka yerlerde
kılınan namazın bin rekatına bedeldir.”
“Dervişlik;
herkesin yükünü çekmek ve kimseye kendi yükünü çektirmemektir.”
“Allahü
teâlâdan gelen belâlara sabırlı, hattâ şükredici olmak lâzımdır. Zîrâ, Allahü
teâlânın birbirinden acı belâları çoktur.”
“İnsanın
kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun büyüklerinin hakîkatlerini anladığı
kadardır.”
“Sizden
hanginizin yirmi kerre, belki daha fazla tasarruf edildiği hâlde ve nisbet
sahibi kılındığı hâlde, her dışarı çıktığında kaybetmemiş olsun? Size verilen
veriliyor. Fakat siz onu muhafaza edemiyorsunuz. Eline bir nûr teslim edilen
kişi, onu en kıymetli şeyi bilsin. Fâni varlığını tasfiye etsin, o nûr ile
kendini karanlıkta aydınlatsın.”
“Benim
birkaç günlük hayâtımı fırsat bilip Allahü teâlâya bağlanmayan sizler, ya
benden sonra ne yapacaksınız? Bu fırsatı ganîmet bilin, bu nimet elden giderse
pişman olursunuz. Son pişmanlığın faydası olmaz.”
“Zikir
bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenir.”
“İbâdet;
emirlere uyup, amel etmek, nehyedilen şeylerden sakınmaktan ibârettir.
Ubûdiyyet, kulluk da bu şekilde Allahü teâlâya yönelmektir.”
“İnsanın
yaratılmasından murâd, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü de, her halükârda Allahü
teâlâyı unutmamaktır.”
“İlim
iki çeşittir: Biri veraset ilmi, bin de ledün ilmidir. Veraset ilmi çalışarak
elde edilir. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); Kim
bildikleriyle amel ederse, Allahü teâlâ ona bilmediklerini öğretir” buyurdu.
"İlm-i ledün ise Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmadan elde edilir, ilâhî
bir mevhibedir. Kullarından dilediğine verir.”
![](/content/images/ikonlar/Kardes_Sayfa4.jpg)