Bu dünyâ, bizden evvel yaşayanların artığıdır!
30/05/2024 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Dünyâ malını toplayıp da, her
türlü fenalıkta bulunanlarda hayır yoktur."
Şeyh Sâlih Sıbkî hazretleri Anadolu velîlerinin meşhurlarındandır. Bitlis’te doğdu. Cizre’nin Basret köyüne gidip evliyânın büyüklerinden Şeyh Hâlid Cezirî'nin sohbetinde kemâle erdi. Hilâfetle şereflenerek icâzet aldı. Hocasının vasiyeti üzerine vefâtından sonra Basret köyünde insanları irşâd ile meşgul oldu ve bölgenin halkını irşâd etti. 1852 (H.1269) Basret’te vefât etti. Türbesi ziyâret mahallidir. Buyurdu ki:
"Cenâb-ı Hak kulunu yoktan var etti. Eline cömertlik, başına da secde kâbiliyeti verdi. Aksi takdirde, ne el cömertlik, ne baş secde edebilirdi."
"Dünyâda lezzeti üç şeyde aramalıdır. Aradığını bulursan, sevinip keyfine bak! Şâyet bulamazsan, bu kapının sana kapalı olduğunu bil! Bunlar: 1- Namaz kılmak, 2- Kur'ân-ı kerîm okumak, 3- Allahü teâlâyı çok zikretmek, hatırlamaktır."
"Allahü teâlânın sana istediğin şekilde lütuf ve ihsânda bulunmasını istiyorsan, kullarına O'nun istediği gibi davranman lâzımdır."
"Dünyâdan sonraki yolculuk çok uzundur. O uzun sefer için, yol azığı hazırlayınız ve biliniz ki, azıkların en hayırlısı, takvâdır." (Yâni Allahü teâlâdan korkarak, haramlardan sakınmaktır.)
"Dünyânın fânî, geçici ve sıkıntılarla dolu olduğunu bilen bir kimse, dünyâya sarılmakla nasıl mutlu olabilir?" Ve sonra ağlayarak ilâve etti: "Dünyâ, bizden evvelkilerin artığı, geçmişlerin terk edip boşadığıdır. Buradan, ayrılık zamanı gelmeden önce ayrılın ve ölüm, başucunuzda imiş gibi hareket edin!"
"İnsanlara şaşıyorum! Onlar ki, azık tedarik etmek ve âhiret yolculuğuna hazırlanmakla emrolunmalarına rağmen, birbirlerini engelleyip oyalanmaktan başka bir şey yapmıyorlar."
“Her insanın vücûdunda yüzlerce damar vardır. Bu damarların hepsi, Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmına karşı muhabbet üzere bulunsa, yalnız bir tanesi, Eshâb-ı Kirâmdan birine düşmanlık, sevgisizlik üzere olsa, ölüm zamanında emir gelir ve canını o bir damardan alırlar. Bunun bozukluğu sebebiyle, dünyâdan imansız gider.”
"Geçmiş ümmetlerin hıyânet yapmalarına, kâfir olmalarına sebep, şarap içmekti."
"Dünyâ malını toplayıp da, her türlü fenalıkta bulunanlarda hayır yoktur."
"Hangi şerif, hangi âlim, hangi fâzıl olursa olsun, mutlaka bir aybı vardır. Ama öyleleri vardır ki, ayıplarını anlatmak doğru olmaz. Bir kimsenin fazilet tarafı, eksik tarafından çok olursa, eksiği fazileti için bağışlanır."