"İman, dil ile söylemek ve kalb ile inanmaktır!"
26/10/2024 Cumartesi Köşe yazarı V.T
İnanmakla ve söylemekle îman hâsıl oluyor, ibâdet etmekle kemâle gelip
cilâlanıyor.
Mehmed Şühûdî Efendi Osmanlı velîlerindendir. Şimdi
Bulgaristan’da olan Hasköy'de doğdu. 1612 (H.1021) senesinde Babaeski'de vefât
etti. Babaeski kasabasında Ali Paşa Câmii'nde imâm-hatiplik yaptı. Tasavvufta
Şeyh Yâkûb Efendinin sohbetinde kemâle erdi. Bir vaazında şöyle buyurdu:
İmam-ı Gazali hazretleri “Eyyühel-veled” kitabında
şöyle anlatıyor: Allahü teâlânın emrettiği, beğendiği iyi şeyleri yaparak onun
merhametini kazanmaz isen, rahmetine kavuşamazsın. Bir âyet-i kerimede
meâlen, (İnsan yalnız çalışmakla ve ibâdet yapmakla saadete kavuşur) buyuruldu.
Bu âyet-i kerime, sonra başka âyet ile değiştirildi, diyen olursa; böyle
söyleyen değişsin, yıkılsın. Eğer bu âyet değiştirildi dersen, diğer âyetlere
ne diyeceksin? Bir âyet-i kerimede meâlen, (Allahın rahmetine kavuşmak
isteyenler, emirlerini yapsınlar) buyuruldu. Bir âyet-i kerimede
meâlen, (Dünyada yapılanların karşılıklarını göreceklerdir) ve
bir âyet-i kerimede meâlen, (İman edip, ibâdet yapanlar ve haramlardan
kaçanlar, elbette Cennetlere girecek, nîmetlere kavuşacaklardır) ve
bir âyet-i kerimede meâlen, (Cennet yalnız îman edip, ibâdet edenler
içindir) ve bir âyet-i kerimede meâlen, (Allahü teâlâya ve
Onun Peygamberlerine itaat edenler, âhırette Peygamberlere ve sıddîklara ve
şehitlere ve sâlihlere verilen nîmetlere ortak olacaklardır) buyuruldu.
Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifte, (Müslümanlık beş şey üzerine
kurulmuştur: Birincisi, Allahü teâlâya ve Muhammed aleyhisselâmın Onun
Peygamberi olduğuna inanmak, ikincisi her gün beş vakit namaz kılmak, üçüncüsü,
senede bir kere malının kırkta birini Müslüman olan fakirlere zekât vermek,
dördüncüsü, Ramazan-ı şerif ayında her gün oruç tutmak, beşincisi, Mekke-i
mükerremeye giderek, ömründe bir kere haccetmek) ve bir hadis-i
şerifte de, (İman, altı şeye kalb ile inanmak ve inandığını dili ile
söylemek ve Allahü teâlânın emirlerini beğenmektir) buyurdu.
İnanmakla ve söylemekle îman hâsıl oluyor, ibâdet
etmekle kemâle gelip cilâlanıyor. Ehl-i sünnetin reîsi, dîn-i islâmın en büyük
âlimi İmam-ı a'zam Ebû Hanîfe vasiyetnâmesinde buyuruyor ki: (İman, dil
ile söylemek ve kalb ile inanmaktır.)
Amelin lâzım olduğunu gösteren daha
sayabildiğin kadar vesikalar vardır. Eğer bu sözümden, (Şu hâlde insanlar
amelleri için Cennete girecek, Allahü teâlânın rahmetiyle, ihsâniyle
girmeyecekmiş) dersen, sözlerimi anlamamış olursun!