Dua ve sadaka belayı önler
27/10/2024 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir kimse, dua etmekle, sadaka vermekle, kendisine gelmekte olan belayı durdurabilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İmâm-ı Gazâlî hazretleri, İhyâ-ül’ulûm kitabında buyuruyor ki:
“Kazâ-i mu’allak, Levh-i mahfûzda yazılıdır. Eğer o
kimse, iyi amel yapıp, duası kabul olursa, o kaza değişir.” Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul
olan dua, o bela gelirken korur.)
Duanın belayı defetmesi de, kaza ve kaderdendir.
Kalkan, oka siper olduğu gibi, su, yerden otun yetişmesine ve havanın oksijen
gazı, canlının hücrelerindeki gıda maddelerini yakıp hararet meydana gelmesine
sebep olduğu gibi, dua da, Allahü teâlânın merhametinin gelmesine sebeptir. Bir
hadis-i şerifte;
(Kazâ-i mu’allakı, hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua
değiştirir ve ömrü, yalnız, ihsan, iyilik arttırır) buyuruldu.
Allahü teâlânın takdirinin, yani kaderin, Levh-i mahfûzda yazılması kazadır.
Bir kimseye takdir edilen bela, kazâ-i mu’allak ise, yani, o kimsenin dua
etmesi de, takdir edilmiş ise, dua eder, kabul olunca, belayı önler. Ecel-i
kazâyı da, iyilik etmek geciktirir. Fakat, Ecel-i müsemmâ değişmez. Ecel-i kazâ
denilen, mesela, bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, haccederse
ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir.
Sual: Kur'ân-ı kerim bastırıp, kâr için satmak, dinen
uygun mudur?
Cevap: Kur’ân-ı kerimi
bastırıp satanlar, bunu kitapçılık ticaretine âlet edenler, Kur’ân-ı kerim
öğretilmesine, okunmasına sebep olmak niyyeti ile olursa, caiz ve sevap olur.
Aldığı satış parası da helal olur. Fakat, böyle niyyetin alameti vardır ki, mal
oluş fiyatına yakın, az bir kârla satmalıdır. Geçimi başka kitaplardan
sağlanıyorsa, Kur’ân-ı kerimi kârsız satmalıdır. Şir’a kitabında deniyor ki:
“Mu’âz bin Cebel hazretlerine, falanca, Kur’ân-ı kerim
yazıp satıyor dediklerinde, bu, Kur’ân-ı kerim satmak değildir. Kâğıt ve
işçilik ücreti istemektir. Kur’ân-ı kerimi satmak demek, onu para ile, ücret
ile öğretmektir buyurdu.”
Sual: Abdestte başın tamamını mı yoksa bir kısmını mı
mesh etmek gerekir?
Cevap: Hanefi mezhebinde abdest alırken başın dörtte
bir kısmını mesh etmek farzdır. Başın her tarafını, bir kerre mesh etmek ise
sünnettir.