Hakîkî gâyeye, rehberin rızâsı ile ulaşılabilir...
07/02/2022 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"Bir âlimi ve
evliyâyı ziyâret etmekten maksad, Allahü teâlâya yönelmektir...''
Hâce Abdullah-i
İsfehânî hazretleri evliyânın büyüklerinden olup Alâeddîn-i Attâr hazretlerinin
talebelerindendir. Hicrî dokuzuncu asrın ikinci yarısında vefât etti.
Alâeddîn-i Attâr'ın sohbetine ilk kavuştuğu zaman, hocası ona şu meâlde bir
beyit okudu:
“Senden eser kalmasın;
olgunluk budur./Kendini vahdette yok eyle; kavuşmak budur.”
Hâce Abdullah-i
İsfehânî bu beyti işittikten sonra, bütün gayretini ilim öğrenmeye ve
öğrendiklerine uymaya çalıştı. Alâeddîn-i Attâr'ın yolunu anlatan gâyet güzel
bir risâle yazdı. Bu eserinde şöyle anlatır:
Tasavvuf yoluna giren
ve bu yolda ilerlemek isteyen sâlikin, talebenin durumu ve yapacağı işler
hakkında hocamız buyurdu ki: "Bu yola taklîd ederek girenin, bir gün
hakîkate kavuşacağına kefîl olurum. Hocam Behâeddîn-i Buhârî, bana kendilerini
taklid etmemi emrettiler. Onları taklîd ettiğim ve hâlen etmekte olduğum her
şeyde, onun eser ve netîcesini görüyorum."
"Nefsi terbiye etmekten maksad, bedenî bağlılıklardan geçip, rûhlar ve
hakîkatler âlemine yönelmektir. Kul, kendi istek ve arzularından vazgeçip, Hakkın
yoluna mâni olan bağlılıkları terk etmelidir. Bunun çâresi şöyledir:
"Kendisini dünyâya bağlayan şeylerin hangisinden istediği ân
vazgeçebiliyorsa, bunun maksada mâni olmadığını anlamalıdır. Hangisini terk
edemiyorsa ve gönlünü ona bağlı tutuyorsa, onun Hak yoluna mâni olduğunu
anlamalı ve o bağlılığın kesilmesine çalışmalıdır. Bizim hocamız Şâh-ı
Nakşibend, o kadar ihtiyatlı idi ki, yeni bir elbise giyse; 'Bu elbise falan
kimsenindir' diyerek, onu emânet gibi giyerlerdi."
"Şuna inanmalı ki: Hakîkî gâyeye, ancak mürşidin, yol göstericinin,
rehberin sevgisi, rızâsı ile erilebilir. Bu sebeple, mürşidin rızâsını,
sevgisini talep etmek, müride talebeye düşen başlıca görevdir."
"Müride, bütün işlerini mürşidine bırakmak düşer. Din işlerini, dünyâ
işlerini, her çeşit işini mürşidinin tercihine, tedbirine vererek, mürşidi
yanında kendisinin aslâ bir tercihi, seçmesi kalmaya.
"Bir âlimi ve evliyâyı ziyâret etmekten maksad, Allahü teâlâya
yönelmektir. O büyüklerin rûh-ı şerîflerini tam bir yönelme ile ziyâret, cenâb-ı
Hakk'ın rızâsına kavuşmaya vesîledir. Nitekim görünüşte halka tevâzu, hakîkatte
Hakk'a tevâzudur. Çünkü insanlara Allahü teâlânın rızâsı için tevâzu göstermek
makbûldür, kıymetlidir."