"Kabul ediyorum!.."
07/11/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U
(Dünden devam)
Halîme hâtun;
"Kocama danışayım" dedi.
Ve bir koşu gidip anlattı bunu kocasına.
Hâris sevindi.
Ve Halîme'ye;
"Çabuk git yâ Halîme! Kabul et o bebeği. Ola ki o yetîm sebebiyle
hayır ve berekete kavuşuruz" dedi.
Halîme Hâtun;
"Peki" dedi.
Ve koştu o zâta.
Sevinç içinde;
"Kabul ediyorum" dedi.
Birlikte eve geldiler.
Âmine Hâtun;
"Sana müjdeler olsun ey Halîme, büyük devlete kavuştun" dedi.
Ve Nûr çocuğu aldı.
Onun kucağına verdi.
Halîme Hâtun, görür görmez bin canla âşık oldu Ona.
Bu ne güzellikti yâ Rabbî!
Hâris de bebeği gördü.
"Aman Allah’ım! Bu ne güzellik” dedi.
Ve secdeye kapandı...
● ● ●
Efendimiz Habîbullah idi.
Yâni Allahın Habîbiydi.
Ve Onu çok severdi.
Çok da korkardı.
Bir gün eshâbına;
"Allahü teâlâdan en çok korkanınız benim!" buyurmuştu.
Bu korku sebebiyledir ki, her namaza durduğunda, göğsünün
hırıltısı işitilir, su fokurdar gibi sesler duyulurdu!
Nitekim Âişe-i Sıddîka vâlidemiz, bu sesi hep işittiğini haber
vermiştir.