Mübarek ramazan şerefli​ bir aydır...

20/03/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Oruç tutmak güç olan yerlerde, oruç tutanlara ve din düşmanlarının yalanlarına aldanmayıp, oruçlarını bozmayanlara, daha çok sevap verilir.

 

 

Mübârek ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nâfile namaz, zikir, sadaka ve bütün nâfile ibâdetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günâhları af olur. Cehennemden âzâd olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevâbı hiç azalmaz. 

 

Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafîfleten, onların ibâdet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de af olur. Cehennemden âzâd olur. 

 

Ramazân-ı şerîf ayında, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, esîrleri âzâd eder, her istenilen şeyi verirdi. 

 

Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasîb olur. Bu aya saygısızlık edenin, günâh işliyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibâdet etmelidir. Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmalıdır. 

 

Bu ayı, âhireti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur’ân-ı kerîm, ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerîfte, iftârı erken yapmak, sahûru geç yapmak sünnettir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi. İftârda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeğe ve dolayısı ile her şeye muhtâç olduğunu göstermektedir. İbâdet etmek de zâten bu demektir. Hurma ile iftâr etmek sünnettir. İftâr edince; (Zehebez-zama’ vebtellet-il urûk ve sebet-el-ecr inşâallahü teâlâ) duâsını okumak, terâvîh kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir. 

 

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslümân af olur, âzâd olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytânlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır...

 

Oruç tutmak güç olan yerlerde, oruç tutanlara ve din düşmanlarının yalanlarına aldanmayıp, oruçlarını bozmayanlara, daha çok sevap verilir. Ramazân-ı şerîf ayı, İslâm dîninin nâmûsudur. Âşikâre oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Bu aya hürmet etmeyen, İslâmiyetin nâmus perdesini yırtmış olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve harâmlardan kaçınması lâzımdır. Bunların orucu kabul olur ve îmânları olduğu anlaşılır. [Mektûbât-ı Rabbânî 1/45]

 

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)