Şevvâl ayında tutulan oruçlar...
09/05/2022 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Sevgili Peygamberimiz
buyurdu ki: “Ramazân orucunu tutup, sonra Şevvâl ayında da altı gün oruç
tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.”
Aslında, bedenî
ibâdetlerden olan orucu, [oruç tutulması harâm, yasak veya mekrûh olan zamanlar
hâricinde] her zaman tutmak çok sevaptır; fakat Şevvâl ayında tutulan
orucun sevâbı daha çoktur. Ramazân-ı şerîften sonra, Şevvâl
ayında tutulan oruçlar sâyesinde, insan günâh kirlerinden temizlenir. Bu
oruçlar, Ramazân orucunun eksikliklerini de tamâmlar. Bir hadîs-i
şerîfte, “Oruç, cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır” [Buhârî]
buyuruldu. Oruç kazası olmayan nâfile oruç tutmalıdır. Hadîs-i şerîflerde
buyuruldu ki:
“Bir gün nâfile oruç
tutana, yeryüzü dolusu altın verilse, o orucun sevâbını karşılamaz.” [İbnü’n-Neccâr]
“Gizleyerek, bir gün
nâfile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsân eder.” [Hatîb
Bağdâdî]
Sevgili Peygamberimiz
buyurmuşlardır ki:
“Her [hicrî-kamerî] ayda,
üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevaptır.” [Buhârî]
“Her ay 3 gün oruç
tutan, yılın tamâmında oruç tutmuş gibi olur.” [Müslim]
Ramazân ayında oruç
tuttuktan sonra, Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutanlar, senenin tamâmını oruç tutmuş
gibi olurlar. Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki:
“Ramazân orucunu
tutup, sonra Şevvâl ayında da altı gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi
olur.” [İbn-i Mâce]
“Ramazândan sonra,
Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günâhsız olur.” [Taberânî]
“Ramazân ayı orucu on
aya, Ramazândan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukâbil olur ki, böylece
bir yıl oruç tutma sevâbına kavuşulur.” [İbn-i Huzeyme]
Kur'ân-ı kerîmde, “Bir
hasene (iyilik) işleyene, (en az) 10 sevap verilir” buyurulmaktadır.
Bunun için, Ramazân-ı şerîfte tutulan 30 gün oruca karşılık 300, Şevvâl
ayında tutulan 6 gün oruca karşılık da, 60 gün sevap yazılacağından,
toplam 360 gün oruç tutulmuş gibi olur.
Şevvâl ayında olsun,
diğer mübârek gün ve aylarda olsun, tutulan oruçlar hep nâfiledir.
Yani farz oruç gibi değildir. Sevâbı ne kadar çok olursa olsun, nâfile
oruçların hiçbiri, farz ile kıyâslanamaz.
Bazı âlimler,
Şevvâldeki 6 gün orucun, bayramdan sonra, vakit geçirmeden, hemen tutulmasının
iyi olacağını bildirmişlerdir. Ama bu oruçları aralıklı olarak tutmak da
câizdir. Şevvâl ayında tutulacak olan nâfile veya kazâ oruçlarını, Pazartesi ve Perşembe günlerinde
tutmak çok iyi olur. Çünkü bu günlerde oruç tutmak sünnettir.
Oruç kazâsı
olmayanların, nâfile oruç tutmaları çok sevaptır. Ama kazâları varsa, tabîî ki
önce onları bitirmelidirler. Şunu unutmamalıdır ki, farz olan bir
ibâdet, bir özürden dolayı vaktinde yapılamamış ise, bunu daha sonra, hemen ilk
fırsatta kazâ etmelidir; edâsı farz olan ibâdetlerin kazâsı da farzdır. [Namaz,
oruç ve zekât gibi farzlar, zamanlarında edâ edilememiş iseler, ilk fırsatta
kazâ edilmelidirler.]
Ali el-Havvâs
hazretleri buyurmuştur ki:
"Şevvâl ayında tutulan bu altı günlük oruca da, Ramazân-ı şerîfteki saygıyı göstermelidir. Çünkü Şevvâl ayında tutulan oruçlar, Ramazân ayındaki oruçların eksikliklerini ta’mîr durumundadır."