Müslümanların birbirleri üzerindeki hakları...
28/09/2021 Salı Köşe yazarı R.A
Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: “Kendisi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen
kâmil mümin olamaz.”
Sevgili
Peygamberimiz “Müslümânın Müslümân üzerinde 5 hakkı vardır” buyuruyor.
Bunlar: “Selâmına cevap vermek, aksırıp elhamdülillah deyince,
yerhamükallah demek, hastasını ziyâret etmek, davetine icâbet etmek,
cenâzesinde bulunmak”tır. Bunlardan bazılarıyla alâkalı kısa kısa
açıklamalar yapmaya çalışalım:
1- Hadîs-i şerîflerde
buyuruldu ki:
“Allahü teâlâya yemin
ederim ki, mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de
(kâmil) mümin olamazsınız. Size bir amel bildireyim mi ki, yaptığınız takdîrde
birbirinizi seversiniz: Aranızda selâmı yayınız.” [Müslim]
“Ya Enes, abdeste devâm
et ve güzel abdest al ki, ömrün uzasın. Karşılaştığın herkese selâm ver ki,
hasenâtın çoğalsın! Evine girince, ev halkına selâm ver ki, evin iyiliği ve
bereketi artsın.” [Harâitî]
Selâm vermek sünnet,
almak farzdır. Yine bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Selâm verip müsâfeha
eden iki Müslümânın arasına yüz rahmet iner. Bunun doksanı, önce selâm verip
elini uzatana, onu ise ötekine verilir.” [Bezzâr]
2- Aksırınca “Elhamdülillah” demeli,
bunu duyan Müslümân da, “Yerhamükellah” yani (Allah sana
rahmet etsin) demelidir! Üçüncü biri varsa “Yehdînâ ve yehdîkümullah” demelidir!
Üçüncü bir kimse yoksa, aksıran kişi, cevap olarak aynı şeyi söylemelidir!
Müslümân, baştan sona
faydalı kimse demektir. O hâlde, diğer Müslümânlara elinden gelen yardımı
yapmalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Şu iki hasletten daha
üstünü yoktur: Allaha îmân etmek ve Onun kullarına faydalı olmak. Şu iki şeyden
daha kötüsü yoktur: Allaha şirk koşmak ve Onun kullarına zararlı olmak.” [Deylemî]
“Kim bir mümini, bir
münâfığın zulmünden, eziyetinden korursa, Allahü teâlâ da, Kıyâmette bir melek
gönderip onu Cehennem ateşinden korur.” [Ebû Dâvûd]
Peygamber
efendimiz, “Zâlim de, mazlûm da olsa, dîn kardeşinize yardım ediniz” buyurunca,
“Ya Resûlallah zâlime nasıl yardım ederiz?” dediler. Cevâbında buyurdu
ki: “Onun zulmüne mâni olmak sûretiyle yardım etmiş olursunuz.” [Buhârî]
Müslümân, diğer
Müslümân kardeşini en az kendisi kadar düşünür. Kendisine yapılmasını uygun
görmediği şeylerin başkalarına da yapılmamasını ister. Bir hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: “Kendisi için istediğini, din kardeşi için de istemeyen
kâmil mümin olamaz.” [Buhârî]
Müslümân, herkesin
gönlünü hoş etmeye, üzüntüsünü gidermeye çalışır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Allah indinde en makbûl amel, bir mümini sevindirmek, kederini gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmaktır.” [Beyhekî]