Ehl-i sünnet i’tikâdının umdeleri -2-
11/01/2022 Salı Köşe yazarı R.A
Eshâb-ı kirâmın hepsi
cennetliktir. [Bazı bozuk fırkalar, “Beşi hâriç sahâbenin tamâmı kâfirdir”
derler. Hâlbuki Kur’ânda, tamâmı cennetlik deniyor.]
Dünkü konumuza bugün
de devâm edelim inşâallah. Ehl-i sünnet i’tikâdının, bazı önemli
umdeleri de şunlardır:
7- Kabir suâli ve
kabir azâbı haktır.
8- Gaybı yalnız Allah
bilir, dilerse Enbiyâ ve Evliyâsına da bildirir.
9- Evliyânın kerâmeti
haktır.
10- Eshâb-ı kirâmın
hepsi cennetliktir. [Bazı bozuk fırkalar, “Beşi hâriç sahâbenin tamâmı
kâfirdir” derler. Hâlbuki Kur’ânda, tamâmı cennetlik deniyor.] (Hadîd,10)
11- Ebû Bekr-i Sıddîk,
Eshâb-ı kirâmın en üstünüdür.
12- Mi’râc, rûh ve
bedenle birlikte olmuştur.
13- Öldürülen, intihâr
eden eceli ile ölmüştür.
14- Peygamberler günâh
işlemezler.
15- Bugün için dört
hak mezhepten birinde olmak.
16- Peygamberlerin
ilki Âdem aleyhisselâm, sonuncusu Muhammed aleyhisselâmdır. [Hazret-i Âdem’in,
Hazret-i Şît’in, Hazret-i İdrîs’in Peygamber olduğunu inkâr edenler var. İlk
Peygamber Hazret-i Nûh derler. Liderlerine resûl [Peygamber] diyen bazı gruplar
da, “Nebî gelmez, ama resûl gelir” derler. Bundan dolayı, Resûlüm diyen
zındîklar türemiştir.]
17- Şefâate, sırâta,
hesâba ve mîzâna inanmak.
18- Rûh ölmez. Kâfir
ve Müslümân ölülerin rûhları işitir.
19- Kabir ziyâreti
câizdir. İstiğâse, ya’nî Enbiyâ ve Evliyânın kabirlerine gidip, onların
hürmetine duâ etmek ve onların yüzüsuyu hürmetine Allah’tan yardım istemek
câizdir. [Buna şirk diyenler var. Bu yüzden Sünnîlere ve Şîîlere müşrik, ya’nî
kâfir derler.]
20- Kıyâmet
alâmetlerinden olan Hazret-i Îsâ’nın gökten ineceğine, Hazret-i Mehdî’nin
geleceğine, Deccâl, Dâbbetü’l-arz ve Ye’cüc ve Me’cüc’ün çıkacaklarına,
Güneş'in batıdan doğacağına ve bildirilen diğer bütün kıyâmet alâmetlerine
inanmak.
Bir hadîs-i şerîf meâli: “Güneş
batıdan doğmadıkça, Kıyâmet kopmaz. O zaman herkes îmân eder, ama îmân artık
fayda vermez.” [Buhârî, Müslim]
İmâm-ı A’zam
hazretleri “Kıyâmet alâmetlerine te’vîlsiz inanmalı” buyuruyor.
(Fıkh-ı ekber)
Güneşin batıdan
doğmasını, “Avrupa Müslümân olacak” diye te’vîl etmek, İmâm-ı A’zamın sözüne
aykırıdır. Hiçbir muteber İslâm âlimi böyle te’vîl etmemiştir. Nitekim “Salât,
duâdır, namaz diye bir şey yok” diyenler de çıkmıştır. O zaman ortada dîn diye
bir şey kalmaz. Bir de Avrupa Müslümân olunca, îmân niye fayda vermesin?
Güneş'in batıdan doğması, ilmen de mümkündür. Dînsizler i’tirâz eder diye
zoraki te’vîle gitmek gerekmez. Allahü teâlâ, dünyâyı şimdiki yörüngesinden
çıkarır, başka yörüngeye koyar. Dönüşü değişince, Güneş batıdan doğmuş olur.
21- Âhirette Allahü
teâlâ görülecektir.
22- Kâfirler
Cehennemde sonsuz kalırlar ve azapları hafiflemez, hattâ gittikçe artar.
23- Mest üzerine mesh
etmek câizdir.
24- Sultâna isyân câiz
değildir.
(Bu bilgiler, Fıkh-ı Ekber (İmâm-ı A’zam), Mektûbât-ı Rabbâniyye (İmâm-ı Rabbânî), Nuhbetü’l-Leâlî (Muhammed bin Süleymân), Ferâidül-Fevâid (Kâdîzâde İslâmbolî) ve Riyâdun-Nâsihîn (Mevlânâ Muhammed Rebhâmî)’den alınmıştır.)