Namazda yanlış okumanın hükmü
11/07/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T
Sonradan gelen âlimler, i’râb hatâsı, hiçbir zaman bozmaz dedi. Birincisi
ihtiyât, ikincisi ruhsat yoludur.
Zahîruddîn Hârezmî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 601 (m.
1204) senesinde Harezm’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Namazı bozan şeylerden biri de Zellet-ül-kâri, yani yanlış okumaktır. Hatâ,
dört şekilde olabilir:
Birinci şekil i’râbda hatâdır. Yani harekelerde ve
sükûnda olabilir. Meselâ şeddeyi hafîf okur veyâ medleri [uzunları] kısa
okur veyâ bunların aksini yapar.
İkinci şekilde, harflerde olur: Harfin yerini değiştirir veya harf
ilâve eder, yâhut azaltır. Veyâhut harfi ileri geri alır.
Üçüncü hatâ, kelimelerde ve cümlelerde olur.
Nihâyet, vakf ve vaslde hatâ olur. Yani duracak yerde durmaz, geçer.
Geçecek yerde durur. Bu dördüncü şekil hatâda, mana değişse de, bozulmaz.
İlk üç şekilde, manayı değiştirip, küfre sebep olacak mana hâsıl
olursa, namazı bozar. Yalnız, cümlenin yerini değiştirdiği zaman, arada
durursa, bozmaz. Hâsıl olan manâ küfre sebep olmazsa, Kur’ân-ı kerîmde
benzeri yoksa, namaz yine bozulur. Gurâb yerine gubâr demek
ve Rabbinnâs yerine Rabinâs demek ve zallelnâ yerine zalelnâ demek
ve emmâretün yerine emâretün demek ve (amile
sâlihan ve kefere fe lehüm ecrühüm) diyerek (ve kefere) kelimesini eklemek
ve mesânî yerine mesânîne demek ve essırâtallezîne demek
ve bir kavle göre, iyyâ kena’büdü demek [yani bir
kelimeyi ayırıp, ikinci kelimeye birleştirmek], [ve mâ halekazzekere] derken
[ve]yi unutmak, hepsi bozar. Manasız olur ve Kur’ân-ı kerîmde benzeri
bulunmazsa, yine bozar. Benzeri bulunursa da, mana başka ise, imâm-ı Ebû
Yûsüf bozulmaz dedi. Tarafeyn [yani, İmâm-ı a’zam ile imâm-ı Muhammed] ise,
bozulur dedi. Fetvâ da böyledir. Benzeri bulunmaz, manası değişmezse,
aksini söylediler. Fetvâ, Tarafeynin sözünedir.
Ehad yerine ehat deyince bozulur. Sonradan gelen âlimler,
i’râb hatâsı, hiçbir zaman bozmaz dedi. Birincisi ihtiyât, ikincisi ruhsat
yoludur. Bir harfi, başka harf okumakta, harfler çok farklı ise, bozar.
Harflerin farkı az ise, çok âlimler, mana değişirse, eğer bilerek okudu
ise, bozulur. Ağzından kaçtı ise, bozulmaz dediler. Dat yerine zı demek, sin yerine sat, te yerine tı demek
gibi. Fetvâ böyle ise de, ihtiyâtlı olmak lâzımdır.
Dâllîn yerine zâllîn okumak böyledir. Kelime ilâve edince,
mana değişmez ve bu kelime Kur’ân-ı kerîmde bulunursa, bozulmaz. Meselâ,
(ve bilvâlideyni ihsânen ve berren) gibi. Bu kelime, Kur’ân-ı kerîmde
bulunmazsa da, bozulmaz. Meselâ (ve nahlün ve tüffâhun ve rumman) gibi. Fakat,
Ebû Yûsüf “rahmetullahi teâlâ aleyh” bozulur dedi.