Din adamının sapıtmasının alameti!
27/07/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Bir kimsenin din ilimlerini tahsil ettiği hâlde, yanlış yollara sapmasının, hatta hainlik etmesinin ne gibi alametleri vardır?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Muhammed bin Fadl Belhî hazretleri buyuruyor ki:
“İslamiyet nurlarının kalplerden ayrılıp, kalplerin
kararmasına dört şey sebep oldu: Bildikleri ile amel etmemek. Bilmeyerek
yapmak. Bilmediklerini öğrenmemek. Başkalarının öğrenmelerine mâni olmak.”
Önceki devirlerde ve zamanımızda bazı kimseler, din
ilimlerini, ilim adamı tanınmak veya mala yahut bir makama kavuşmak için
öğrenmişlerdir. Din adamı olmayı, geçime ve siyasete vasıta yapmışlardır.
Bunlar, din ilimlerini amel etmek için öğrenmiyorlardı. İsimleri din adamıdır,
gittikleri yol ise, cahillerin yoludur. Allah rahimdir, affı sever diyerek,
büyük günah işliyorlar. Akıllarına, keyiflerine göre hareket ediyorlar.
Başkalarının da böyle yapmalarını istiyorlar. Kendilerine uymayan hakiki
Müslümanları kötülüyorlar. Kendilerinin, doğru yolda olduklarını, huzura
kavuşacaklarını zannediyorlar. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından derlenmiş
olan doğru kitapları okumuyorlar, çocuklarına da okutmuyorlar. İçleri kötü,
sözleri yaldızlı ve yalandır. Her gün başka şekle girerler. İnsanların
yüzlerine gülerler, arkalarından kötülerler. Bidat karışmamış olan doğru
kitapların okunmasına mâni olurlar. Bu kitapları okumayın, bozuktur derler.
Bunları neşredenleri ve okuyanları tehdit ederler. Mezhebsizlerin zararlı
kitaplarını, yaldızlı reklamlarla överler. İslamiyet bilgilerine hakaret
ederler. Kısa akılları ile yazdıkları şeyleri ilim ve fen diyerek gençlerin
önüne sürerler. Hâlbuki, İslam âlimleri ve tasavvuf büyükleri hep
İslamiyete yapışmışlardır. Bunun neticesi olarak, yüksek derecelere kavuşmuşlar
ve insanlara faydalı olmuşlardır. Bunlara dil uzatanların din cahili oldukları
anlaşılır. Bu cahillerin yaldızlı sözlerine aldanmamalıdır. Bunlar, din
hırsızlarıdır. Saadet yolunu kesici zındık veya mezhepsizdirler.
Sual: Suyun içine kavun, karpuz kabuğu gibi çeşitli
yiyecek artıkları düşse, bu su ile abdest alınır mı?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Kudûrî şerhinde deniyor ki:
“Bir suya, temiz şeyler karışsa, su
ismi değişmedikçe, rengi dönse bile, onunla abdest alınır.”