Uyuşturucu kullanan sağlığını kaybeder!

14/08/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Uyuşturucu maddeleri, alışkanlık derecesine vardırarak kullananlar normal iradesini ve aklî dengesini kaybederler. 

 

 

 

İslâmiyet ve sağlığımız -17-

 

Dinimiz, alışkanlık yapan ve aklı gideren her türlü uyuşturucu maddeleri kullanmayı haram kılmıştır. Ahlak, namus, din, iman ve vatan sevgisi gibi mukaddes bağlarımızı koparan bu uyuşturucu maddeleri alıp satmak da büyük günahtır. (Seadet-i Ebediyye)

 

Uyuşturucu madde deyince aklımıza, kısmî ve yaygın olarak kullanılan esrar otu, afyon, morfin ve bazı ilaçlar gelir. Bunları az miktarda ilaç olarak doktorların ve eczacıların kullanmasına izin verilmiştir. Allahü teâlâ, Sâd Sûresi, 26. âyetinde (Keyfe tâbi olma! Bu seni Allah’ın yolundan saptırır) ve Câsiye Sûresi 23. âyetinde (Şimdi o kimseyi gördün ya, hidayeti bırakıp keyfine taparcasına zevkini kendine ilâh edinmiş!) buyuruyor.

 

Gençler arasında, en yaygın olarak eroin, esrar, LSD, anfetamin grubu uyarıcılar uyuşturucu olarak kullanılmaktadır.

 

Uyuşturucu maddeleri, alışkanlık derecesine vardırarak kullananlar normal iradesini ve aklî dengesini kaybederler. Yaptıkları işler ve söyledikleri sözler, ele alınacak ve hiçbir değer taşımadığı gibi kabul edilecek cinsten değildir.

 

Uyuşturucu madde kullanma alışkanlığı, her zaman insan için büyük bir felakettir. Önlenmesi için, acil tedbirler gerekmektedir. Polisiye tedbirlerin fazla fayda sağlamadığı bugüne kadar yapılan uygulamalardan anlaşılmıştır.

 

İnsanların doğru yoldan uzaklaştığı, kendi Yaradanına ve Onun Peygamberlerinin emirlerine uymanın azaldığı günümüzde, çocuklar ve gençler, tarifi imkânsız bir tehlike içinde bulunmaktadır. Yüce dinimizin emirleri doğrultusunda yetişmeyen çocukların ve gençlerin, rahatlıkla uyuşturucu tuzağına düşebileceği acı bir gerçektir...

 

Başta gençlerimiz olmak üzere, bütün insanlığın böyle bir felakete düşmesi karşısında yapılacak şeyler ve alınacak acil tedbirler çok önemlidir.

 

Uyuşturucu alışkanlığına yakalanmış kişileri, erken anlamak ve teşhis etmek, o kişiyi tekrar topluma kazandırmak açısından mühim bir tedbir olmaktadır. En etkili tedbir ise, gençleri İslam ahlakı ile dinine bağlı yetiştirmektir. Çünkü dinine bağlı kimseler haram yemekten, içmekten ve kullanmaktan daima uzak dururlar.

 

Uyuşturucuyu önlemek de, diğer bütün kötülüklerde olduğu gibi, dinimizin emirlerine riayet etmekle mümkündür. Namazlarını doğru kılan bir Müslümanın uyuşturucuya alışması mümkün olmaz. Eğer daha önceden alışmışsa, namazı doğru kılarsa bundan ve diğer bütün kötülüklerden kurtulur. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan uyuşturucu, içki, zina gibi her türlü kötülükten her türlü günahtan] alıkoyar.) [Ankebut 45]