Aşırı değil orta hâlde olmalı
19/06/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
"Uykuda, yemekte ve söylemekte aşırı gitmeyip orta derecede
olmalısınız."
Sual: Müslümanlardan bazısı, dinin emirlerini yapma konusunda çok aşırı
gitmekte ve etrafındakilere de sıkıntı vermektedir. Böyle yapmak, davranmak
dinimiz açısından doğru olur mu?
Cevap: Bu konuda Muhammed Ma’sûm hazretleri, Mektûbât kitabında buyuruyor
ki:
“İşlerinizi, sözlerinizi ve ahlakınızı, dinini bilen ve seven, dindar
âlimlerin sözlerine ve kitaplarına uydurmalısınız. Salih kullar gibi
olmalısınız ve onları sevmelisiniz. Uykuda, yemekte ve söylemekte aşırı
gitmeyip orta derecede olmalısınız. Seher vakti yani gecelerin sonunda kalkmaya
gayret etmelisiniz. Bu vakitlerde istiğfar etmeyi, ağlamayı, Allahü teâlâya
yalvarmayı ganimet bilmelisiniz. Salihlerle düşüp kalkmayı aramalısınız. (İnsanın
dini, arkadaşının dini gibidir) hadîs-i şerifini unutmayınız! Şunu,
iyi biliniz ki, ahireti isteyenlerin dünya lezzetlerine düşkün olmaması
lazımdır.
Mubah olan lezzetleri bırakamazsanız, hiç olmazsa, haramlardan ve
şüphelilerden kaçınınız ki, ahirette kurtulmak umulsun. Fakat, her türlü altın
ve gümüş eşyanın ve çayırda otlayan hayvanların ve ticaret eşyasının zekâtını
ve topraktan, tarladan, ağaçtan alınan mahsullerin uşrunu da herhâlde vermek
lazımdır. Bunların verilecek miktarları, fıkıh kitaplarında bildirilmiştir.
Zekâtı ve fıtraları, İslâmiyetin emrettiği kimselere seve seve vermelidir.
Akrabayı ziyaret etmeli, mektupla gönüllerini almalıdır. Komşuların haklarını
gözetmelidir. Fakirlere ve borç isteyenlere merhamet etmelidir. Malı, parayı,
İslâmiyetin izin vermediği yerlere harcetmemeli, izin verilen yere de, israf
etmemelidir. Faizden, kumarlı ve kumarsız oyunlardan sakınmalıdır. Parayı
oyunlara, haramlara, çalgılara, süslenmeye, gösteriş yapmaya, övünmeye, mal
toplamaya kullanmamalıdır. Bunlara dikkat edince, mal, zarardan kurtulur ve
dünyalıklar, ahiretlik hâlini alır.”
***
Sual: Herhangi bir konuda münakaşa etmek, tartışmak, insanlar arasındaki
dostluğu, samimiyeti giderir mi?
Cevap: Kimse ile münakaşa etmemelidir. Çünkü münakaşa, dostluğu giderir,
düşmanlığı arttırır. Hiç kimseye kızmamalıdır. Hadis-i şerifte; (Gadab
etme, kızma!) buyuruldu. Fitne, fesat zamanında, ineğe tapanları
görünce, ineğin ağzına saman vermeli, onları kızdırmamalıdır.