Genç yaşta tövbe edenlerin değeri...
14/06/2019 Cuma Köşe yazarı A.D
Şah-ı Nakşibend hazretleri buyurdu ki: "Allahü tealanın rızasına
kavuşmak için, genç yaşta tövbe eden, namaz kılan bir gencin ayağında bir kıl
olmayı isterdim."
Âdem aleyhisselâmdan beri, bütün peygamberlerin bildirdikleri, îmân
aynıydı. Yâni inanılacak şeyler aynıydı. Bunlarda hiçbir değişiklik olmamıştı.
Îmânda değişiklik olmaz. Fakat, ibâdetlerde farklılıklar olmuştur. İlk
insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan beri, namaz vardı, namaz kılınırdı.
Ancak, bugünkü gibi beş vakit değildi. Bazı ümmetler, sadece sabah namazı
kılıyordu. Bazı ümmetler de sadece öğle namazı... Bu ümmete Mi'râc
gecesinde beş vakit olarak farz edildi...
Âhırette ilk, namaz sorulacaktır. Kişi eğer, namazın hesabını
verebilirse, diğer ibâdetler ondan sonra sorulacaktır. Yâni bir bakıma namaz
barajdır. Barajı aşabilenler diğer ibâdetlerden hesaba çekilecektir.
Namaz dinin direğidir. Her kim, namazını, devam üzere ve ilmihâl
kitaplarında bildirildiği gibi, eksiksiz olarak edâ ederse, yâni kılarsa İslâm
binasını dikmiş, yıkılmaktan kurtarmış olur. Yine her kim ki namazını kılmaz
veya aksatırsa, dinini yıkmış olur.
Şah-ı Nakşibend Muhammed Behaeddin-i Buhari hazretleri buyurdu ki:
"Allahü tealanın rızasına kavuşmak için, genç yaşta tövbe eden, namaz
kılan bir gencin ayağında bir kıl olmayı isterdim."
Namaz, îmândan sonra en üstün ibâdettir. Namaz kılmak, îmânın şartı
değil ise de, namazın farz olduğuna inanmak, îmânın şartıdır. Namaz kılmayana
îmânsız denilemez. Ancak, namaz kılmayanın da îmânını muhafaza etmesi çok
zordur... Namazı bile bile kılmayıp, kazâ etmeyi düşünmeyen ve bunun için
azap çekeceğinden korkmayan kimsenin, îmânının gideceği kıymetli kitaplarda,
yazılıdır...
Bu ibadetin sosyal yönden de birçok faydası vardır... Namaz
kılmak, Allahü teâlânın büyüklüğünü düşünerek, O'nun karşısında kendi
küçüklüğünü anlamaktır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Her gün beş
kerre, Rabbinin huzurunda olduğuna niyyet eden kimsenin kalbi ihlâs ile dolar.
Namazda yapılması emrolunan her hareket, kalbe ve bedene faydalar
sağlamaktadır.
Câmilerde cemâ'at ile namaz kılmak, Müslümanların kalblerini birbirlerine
bağlar. Birbirlerinin kardeşleri olduklarını anlarlar. Büyükler, küçüklere
merhametli olur. Küçükler de, büyüklere saygılı olur. Zenginler fakîrlere
yardımcı olur. Sağlamlar, hastaları, câmide göremeyince, evlerinde
ararlar. (Din kardeşinin yardımına koşanın, yardımcısı Allahtır) hadîs-i
şerîfindeki müjdeye kavuşmak için yarış ederler.
Peygamber efendimiz her gün beş vakit namazı cemâatle kılmış, harplerde ve
savaşların en şiddetli zamanlarında bile, bu vazifeyi yapmıştır...