"Şu taş altın olsa!.."
15/02/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Şam evliyâsından Ahmed Nahlâvî hazretleri
"rahmetullahi aleyh" talebeleriyle birlikte, Bâyezîd-i Bistâmî
hazretlerinin kabr-i şerîfini ziyârete gitmişti.
Ziyâretini yaptı.
Ve orada oturdu.
Bu sırada talebeden biri gitti.
Kucağında büyük bir (taş) getirdi.
Bu zâtın önüne koydu.
Ve kendisine;
"Hocam! Şu taş (altın) olsa, ihtiyâçlarımızı karşılardık" dedi.
O da taşa baktı.
Ve talebelerine;
"Allahü teâlânın öyle kulları vardır ki, bir (taş)a nazar
etseler, o taş (altın) olur" buyurdu.
Taş, biiznillah (altın) oldu.
Talebeler şaşırdılar.
Sonra o taşı getirene;
"Al bunu götür" buyurdu.
Talebe (Peki) dedi.
Ve kaldırmak istedi.
Ama yerinden kımıldatamadı.
Bunun üzerine hazret-i Nahlâvî tekrar nazar edince (altın) tekrar (Taş)
oldu.
O talebeye;
"Şimdi kaldır" dedi.
O zaman kaldırdı.
Büyük Velî, gençlere dönüp;
“Taşı (altın) yapmak mühim değil, bunu bozuk insanlar da
yapabilir" buyurdu.
Sordular ki:
"Mühim olan nedir?"
Cevâbında;
"Mühim olan, İslâmiyeti öğrenmek ve öğrendikleriyle amel
etmektir" buyurdu.