"Eshâb-ı kirâma dil uzatan, zındıktır!.."
17/10/2023 Salı Köşe yazarı V.T
Muhammed Kutbüddîn İznîkî
hazretleri Osmanlı âlimlerindendir. Azerbaycan’da Alaşar’da doğdu. 1415 (H.818)
târihinde Bursa-İznik'te vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Muhammed Harezmî
hazretlerinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, icazet aldı. Hac dönüşü
Anadolu'ya geçip İznik'e yerleşti. Orada talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Kerâmetleri
görüldü. Bir sohbetinde buyurdu ki:
"Allahü teâlâya hamd olsun ki, bize, evliyâyı ve âlimleri sevmeyi nasîb
etti, gönlümüzü onlara bağladı. Peygamberlerin en üstününe selâmlar olsun ki,
O, Resûllerin imâmı ve hem de sonuncusudur. O, Muhammed Mustafâ'dır ki, dünyâda
ümîdimiz O'nadır, âhırette O'ndan şefâat umarız. O'nun yüksek mertebede olan
Ehl-i beytine ve Eshâbına selâm olsun! Onlara uyanlar hidâyet üzeredirler.
Bütün evliyâya ve âlimlere uyanlar, İslâmiyetin hem zâhiri hem de bâtını üzere
dururlar. Gerçek tâlibler ki, dâimâ halvette ve hem ibâdette dururlar.
Mü'minler ve sâlihler ki, gece-gündüz Hak yardımıyla Hak yolunda ve
tâatte dururlar. Ey kardeşim! Bir kişinin senin katında hâceti (ihtiyâcı)
olsa, sen onu bitirirsen, Allahü teâlâ senin yetmiş türlü dünyâ ve âhıret
hâcetini giderir. Eğer bir kişi bütün yer ehli kadar ibâdet etse ve bütün gök
ehli kadar tâat etse, îmânı Ehl-i sünnete uygun değilse kabûl olmaz. Zîrâ
amelin kabûl olunması ve îmânın dürüst olması, takvânın şartıdır. Takvâ, Allahtan
korkmaktır. Allahı bilmeyince, O'nun azametini ve celâlini anlamayınca,
Allahtan korkmak hâsıl olmaz. Dînin ve îmânın aslı ve ilmin temeli, Allahü
teâlâyı bilmek ve birliğini kalb ile tasdîk etmektir. Şöyle ola ki, eğer başını
kesseler ve bütün varlığını alsalar râzı olasın; Allahü teâlânın birliğini
gönülden çıkarmayasın.”
“Eshâb-ı kirâmı aşağılayan, onlara dil uzatan, zındıktır.
Müslümanların, Resûlullahın düşmanlarını düşman bilmeleri ve onlara, Ehl-i
beytin düşmanlarından daha fazla lânet etmeleri lâzım gelir. Resûlullahın büyük
düşmanı olan ve çok eziyet ve cefâlar etmiş olan Ebû Cehil'e lânet etmiyorlar,
ona bir şey demiyorlar da, Resûlullahın medh ettiği, sevdiği Muaviye'yi, Ehl-i
beyte düşman zannedip, bu kerim olan zata dil uzatıyorlar ve hâşâ lânet
ediyorlar. Bu nasıl dindir, nasıl Müslümanlıktır? Muhammed aleyhisselâmın,
Allahü teâlânın peygamberi olduğunu, Kur'ân-ı kerimin Ona Allahü teâlâdan
geldiğini bizlere ulaştıran Eshâb-ı kirâmdır. Eshâb-ı kirâmı büyük ve doğru
bilmeyen, onların bizlere ulaştırdıkları haberlere de inanmaz ve tabiî, dinleri
yıkılır, gider.”