Bazı fertlerin helâki!..
17/12/2019 Salı Köşe yazarı R.A
Ebû Cehil, Ebû Leheb, Râhip Ebû Âmir, Ka’b bin Eşref, Nadr İbnül-Hâris,
Velîd İbnül-Muğîre; Resûlullâh zamanında helâk edilen kişiler
arasındadır.
Kur’ân-ı kerimde, Allahü teâlânın gazabına uğramış kavimler/toplumlar (Hazret-i Hûd’un
kavmi Âd, Hazret-i Sâlih’in kavmi Semûd ve Hazret-i Şuayb’in kavmi
Eshâbü’l-Eyke, Hazret-i Nûh ve Hazret-i Lût kavimleri…..) zikredildiği
gibi, ferdlere/bireylere de yer verilir.
Resûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellemden önce helâk edilen kişiler
arasında (alfabetik olarak), Bel’âm-ı Bâûrâ, Câlût, Fir’avun ve İsrâîloğulları,
Hâmân, Hazret-i Nûh’un eşi ve oğlu, Kârûn, Nemrut, Sâmirî… gibi kişiler vardır.
Resûlullâh (sallallâhü aleyhi ve sellem) zamanında ise (yine alfabetik
olarak), Ebû Cehil, Ebû Leheb, Hıristiyân Râhip Ebû Âmir, Ka’b bin
Eşref, Nadr İbnül-Hâris, Velîd İbnül-Muğîre… gibi kişiler mevcuttur.
2007 yılında, Şanlıurfa’da, Harrân Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Tefsîr Bilim
Dalı’nda, Hatice Başkaya tarafından, “Kur’ân-ı
kerîmde, Allahü teâlânın Gazabına Uğramış İnsanlar ve Toplumlar” adıyla,
bir Yüksek Lisans Tezi hazırlanmıştır.
Onun da ifâde ettiği gibi, kıssaların, özellikle yoğun olarak ferd ve
cemiyetlerin/birey ve toplumların, Allahü teâlânın gazabına uğramalarını
anlatan sahnelerin, Kur’ân-ı kerîmde bu kadar çok yer alması, insanların
azgınlaştıklarında, başlarına gelebilecekleri önceden bilip, bu
muhtemel tehlikelerden, kendilerini korumalarını sağlamak içindir...
Allahü teâlâ, eski milletlerin hayât hikâyeleri hakkında, Kur’ân-ı kerîmde
anlatılanlardan, az çok haberdâr olan müşriklere, âyetlerini kabul etmedikleri
takdîrde, kendilerinin de onlar gibi gazaba uğrayacaklarını hatırlatıp onları
uyarmaktadır.
Kıyâmete kadar yaşayacak bütün insanlar içerisinde, “Allahü
teâlânın emir ve yasaklarına karşı gelen, küfür ve şirkte, zulüm ve azgınlıkta
ısrâr eden kavimlerin, cemiyetlerin, toplumların sonlarının, önceki milletlerin
âkıbetlerinden farklı olmayacağı" bu kıssaların ana temasıdır.
Özetle söyleyecek olursak, Kur’ân-ı Kerim’de, gazap konularını ihtivâ eden
âyet-i kerîmelerin, yer ve zaman unsuru ön plana çıkartılmaksızın,
bahsedilen kimselerin karakterlerinin öne çıkarılarak çokça
tekrâr edilmesi; sonraki muhâtaplarını, Allahü teâlânın âdet-i
ilâhiyyesinin, benzer durumlarda, aynı şekilde cereyân edeceğinden,
işleyeceğinden haberdâr etmek ve böyle bir duruma düşmemelerini
sağlamak içindir.
Diyânet İşleri Başkanlığı Dîn İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Bahattin
Akbaş’ın “Helâk Edilen Kavimler ve Helâk Sebepleri” başlıklı
makâlesinde de, konu enine-boyuna anlatılmaktadır.
Onun da dediği gibi, dünyâ üzerinde yaşamış olan kavimlerin helâk
edilmeleri, işledikleri şirk, küfür, isyân ve zulüm gibi günâhları
sebebiyledir. Yoksa Allahü teâlâ, kullarına aslâ zulmetmez; bu
durum adâletin gereğidir.