Dünya bir imtihan salonudur...
18/05/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A
Hepimiz imtihandayız, imtihan
sona erince salon terk edilir. Bizim de imtihanımız biter bitmez buradan
ayrılacağız...
Rabbimiz bizi zayıf ve aciz yaratmıştır. İnsanlar her halükârda
bir yerlerden medet umarlar. Karşılaştıkları ve karşılaşacakları sıkıntılardan
onları kurtaracak bir "el"
ararlar... Aradıkları bu "el" gerçekten
onları kurtaracak ve saâdete kavuşturacak "el" de olabilir;
hiçbir işe yaramayan, serâptan su bekleyenler gibi sukût-u hayale uğratacak
olan "el" de olabilir...
İnsanoğlu bu tapma ihtiyacı sebebi ile; çoğu zaman kendi elleri
ile "put"lar
yapmışlardır. Barınacak evleri, yiyecek gıdaları olmadığı halde put yapımına
öncelik vermişlerdir... Daha önce taş ve toprak olan cansızların ilâh
olamayacağını ve onlara hiçbir fayda veremeyeceğini putları yapanlar çok iyi
biliyorlardı. Sadece tapınma ihtiyaçlarını gideriyorlar ve kendilerini bir
nebze de olsa tatmin ediyorlardı.
Hemen hemen bütün Peygamberlerin muhatapları "Putperestler"di.
Putlara tapmanın akıllı adamın yapacağı bir iş olmadığını bilmelerine rağmen...
Bize 'sırat-ı müstâkim'i gösterenler Peygamberlerdir
(aleyhimüsselâm). Gerçek mabud Rabbimizdir. Aklımızla bunu doğru bir tarzda
bilmemiz mümkün olmazdı.
Aklımızla Rabbimizin emir ve yasaklarını nasıl bilebilirdik...
Hangi şeylerden razı olduğunu, hangilerini sevmediğini nereden öğrenebilirdik!
İmanın altı şartından biri olan meleklere nasıl iman edebilirdik.
Öldükten sonra tekrar dirileceğimizi ve yaptıklarımızdan hesaba çekileceğimizi
bize söylediler. Cennete giden yolu ve o yolda yürüyenleri öğrendik, onları
tanıdık. Cehenneme çıkan yolu da bildirdiler. Onun da yolcularını
tanıttılar. Hangi yolu ve hangi arkadaşları tercih edeceğimizi ise bize
bıraktılar.
Bize öğrettikleri çok önemli şeylerden bir tanesi de; yaşamakta
olduğumuz ve daha ne kadar yaşayacağımız belli olmayan dünya hayatı tek gaye
olmamalıdır. Gerçek hayatın ahiret hayatı olduğunu, orada sonsuz kalınacağını
bize apaçık bildirdiler.
Dünya bir imtihan salonudur. Hepimiz imtihandayız, imtihan sona
erince salon terk edilir. Bizim de imtihanımız biter bitmez buradan
ayrılacağız.
Yaşadığımız dünyada bizden önce başkaları yaşıyordu. Bize
bırakıp gittiler. Bizler de belli bir müddet yaşadıktan sonra gelecek
nesillere bırakıp gideceğiz. "Devre mülk" gibi... Ne kadar
gariptir ki, insanlar, bırakıp gidecekleri muhakkak olan dünyaya bu kadar önem
veriyorlar. Gidip kalacakları muhakkak olan yeri ise ihmâl ediyorlar.
Cennete giden yol Peygamberlere tabi olmaktan geçer. Onları
örnek alabilmemiz, onlar gibi yaşayabilmemiz için Rabbimiz onları insanlardan
seçti. Meleklerden bize Peygamber gelseydi işimiz çok zordu. Onlar gibi
olabilmemiz mümkün olmazdı. Çünkü onlar yemez içmez ve uyumazlar.
Peygamberler (aleyhimüsselâm) insandırlar fakat derecesi en
düşük olanı bile derecesi en yüksek melekten daha yücedir.
Akıllı olan kişi dinini yaşayan, haramlardan sakınan insandır...