"Sen ayrıl o hocadan!"
18/08/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Gürpınar'da bir genç,
köyünden çıkıp geldi bir gün Seyyid Tâhâ hazretlerinin
dergâhına.
Sohbetini dinleyip bu
zâtı sevdi.
Seyyid Tâhâ da bu
genci sevdi.
Ve tesbîhini ona
hediye etti.
O günlerde gencin
köyünde dağdan bir (kurt) gelip saldırdı bu gencin koyunlarına.
Hepsini boğdu!
Şeytanın işi ne?
Bu gence vesvese
verdi.
“O hoca sana uğursuz
geldi. Koyunların telef oldu. Ayrıl o hocadan, köyüne git!” dedi.
Genç de aldandı buna.
Aldığı tesbîhi iâde
etti.
Ve köyüne döndü...
Otuz sene geçti
aradan.
Seyyid Tâhâ, ikindiyi
kıldıracaktı.
Bunun için geçti
mihrâba.
Tam tekbîr alacaktı
ki.
Bir elini şiddetle
uzattı ileri!
Sonra namaza durdu.
Cemâat de bunu
görmüştü.
Merak edip, sebebini
sordular.
Buyurdu ki:
“Bir mümin ölürken,
şeytan gelip îmânsız gitmesi için vesvese verdi. Büyüklere sığınıp şeytanı
kovduk. Çok şükür îmânla gitti.”
Sordular ki:
“O mümin kimdi
efendim?”
“Bizi sevip de ayrılan
biriydi.”
“Yoksa şu sizin hediye
ettiğiniz tesbîhi iâde edip de dergâhı terk eden genç miydi?”
“Evet, o genç idi.”
“Ama o, kıymetinizi
bilmemişti.
Buyurdu ki:
“Bir gün de olsa sevmişti ya...”