Hutbeyi okumaya şu zat layık
14/06/2022 Salı Köşe yazarı A.U
Yıldırım Bayezid Hân
Niğbolu seferinden dönünce, Bursa’da Ulucami’yi inşâ ettirdi.
Cuma günü açılış
yapılacaktı.
Padişah hutbe okuma
işini Emîr Sultan hazretlerine verdi.
O ise kendini layık
görmedi.
Sultana Somuncu
Baba'yı gösterip;
“Bu işe, şu zat
layıktır” dedi.
Somuncu Baba kalktı.
Emîr Sultan'ın yanına
geldi.
Ve kulağına eğilip;
“Beni ele verdiniz?” dedi.
Sonra hutbe için
minbere çıktı.
Fâtiha'nın yedi türlü
tefsirini yaptı.
Birinciyi herkes anladı.
İkinci ve üçüncüyü çok
azı anladı.
Daha sonrakileri kimse
anlamadı.
Nihayet namaz bitti.
Cemaat çıkmaya
başladı.
Caminin üç kapısı
vardı.
Üçünden de çıkan
herkes;
“Elhamdülillah Somuncu
Baba'nın elini öptüm” diyordu.
Bu Velî bunu işitip;
“Bu şehirde sırrım fâş
oldu” dedi.
Ve terk etti Bursa’yı.
Molla
Fenari hazretleri koştu.
Bir çınarın dibinde
ona yetişti.
Geri döndürmek için
çok dil döktü.
Ama kabul ettiremedi.
Büyük Velî, yüzünü
Bursa’ya çevirip, duâ etti.
Bursalılara duâ etti.
Bursalılar, o çınara,
“Dua çınarı" diyorlar.