"Sizin gibi olmak istiyorum"
18/12/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Buhâra’da doğan Alî Râmitenî hazretleri “kuddise sirruh”,
İslâm âlimlerinin en büyüklerindendir.
Dokumacılık yapıyordu.
Bir gün evinde hiç yiyecek yoktu.
O gün de bir misâfiri geldi.
"Ne ikrâm etsem?" dedi.
Talebeden biri vâkıf oldu bu hâle.
Hemen bir pilicin içini pirinçle doldurdu.
Güzelce pişirdi.
Ve götürüp takdîm etti.
Hocası çok memnun oldu.
Ve ikrâm etti onu misâfirine.
Sonra o talebeye;
“Evlâdım! Akşamki ikrâmın çok makbule geçti. Bir murâdın varsa söyle, şimdi
hâcet kapısı açıktır” buyurdu.
Talebe arz etti ki:
“Tek bir arzum var benim.”
“Söyle oğlum, nedir o?”
“Sizin gibi olmak.”
Büyük velî şaşırdı!
“Bu, ağır bir iştir evladım. Sen bu yükü çekemezsin, altında ezilirsin,
başka şey iste” buyurdu.
Genç arz etti ki:
“Başka murâdım yoktur.”
Mübârek, çâresizdi!..
“Peki evlât” buyurdu.
Ve bir teveccüh etti ona.
Biiznillah kavuştu murâdına.
Bir anda hocasının derecesine yükseldi.
Ama kendinden geçti.
Gerçekten o sıkletin altında ezilmişti.
O günden sonra "kırk gün" yaşayabildi.
Velhâsıl genç, bir anda yükselmiş, hocası gibi “azîz”, kıymetli
olmuştu.
Bunun içindir ki, büyüklerimiz bu zâta, (Azîzân), yâni (iki
azîz) demişlerdir.