"Resulullah'ta sizin için güzel örnekler vardır..."
19/09/2024 Perşembe Köşe yazarı S.A
Resulullahı örnek alanlar, Onun sünnet-i seniyyesine tabi olanlar,
insanüstü güzelliklerle melekleşmeye doğru yükselirler.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen, yaratılmışların en
şereflisi ve en üstünü Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: "Beni
Rabbim terbiye etti; güzel bir şekilde terbiye etti!.."
Daha dünyaya gelmeden ve kâinatı şereflendirmeden
birkaç ay önce muhterem babaları Abdullah vefât etmişti. Yetim olarak doğdular.
Melekler sordu:
"Ey Rabbimiz binlerce senedir beklenen en son ve
en büyük Peygamber babasını göremedi. Anneler yufka yürekli olduklarından
umumiyetle babalar çocuklarını terbiye ederler. Bu mübarek zatı kim terbiye
edecek?" Cevap alamadılar...
Altı yaşına geldiklerinde muhterem valideleri de vefat
etti. Melekler yine sordular:
"Annesinden de ayrıldı, büsbütün sahipsiz kaldı.
Hem yetim hem de öksüz. Onun terbiyesi ile ilgilenecek kimsesi kalmadı!.."
Bunun üzerine Yüce Rabbimiz şu cevabı verdi:
"Onu ben terbiye edeceğim. Onun terbiyesi bana
aittir."
Bizzat Allahü teâlâ tarafından terbiye edilen birinde
hiçbir kusur bulunabilir mi? O bütün insanlara en güzel örnektir.
El Ahzab Suresi 21. âyeti kerimede meâlen:
"Resulullah'ta sizin için güzel örnekler
vardır" buyuruluyor.
El-Kâlem Suresi 4. âyeti kerimede ise meâlen:
"Muhakkak ki sen ey habibim yüksek bir ahlâk
üzeresin" hitab-ı ilâhisi, Onun nasıl terbiye olunduğunu bizlere
bildirmektedir.
Onu örnek alanlar, Onun gibi yaşamaya çalışanlar, Onun
sünnet-i seniyyesine tabi olanlar, insanüstü güzelliklerle melekleşmeye doğru
yükselirler.
O mübarek zatın ümmetinden olma şerefine kavuştuğumuz
için ne kadar sevinsek, ne kadar hamd etsek yine de azdır.
Büyük İslâm âlimlerinden Kadı İyad hazretleri
buyuruyor ki:
"İki şey bana o kadar şeref bahşediyor ki, tarif
edemem. Bu iki şeye kavuştuğum için kendimi o kadar yükseklerde hissediyorum,
sanki yıldızlar ayağımın altında gibidir.
Bunların birincisi; Rabbimin bana hitap
etmesidir. Kur'ân-ı kerimde insanlara hitâp iki türlüdür. Umumu ilgilendiren
meselelerde; Ey insanlar veya Ey Âdemoğulları... şeklindedir.
Yalnız müminleri ilgilendiren kısımlarda ise; Ey iman edenler... tarzındadır.
İkisinde de Rabbimin muhatabı olma şerefine ben de kavuşuyorum... Beni
yücelten ikinci sebep de, o büyük şahsiyetin ümmetinden
olmamdır..."
Rabbimiz o mübarek zatı çok sevdiği için onun sevdiği
ümmetini de çok seviyor. Bunu bilen birçok Peygamber Onun ümmetinden olmayı
temenni etmişlerdir.
Bugünkü yazımızı Resulullah Efendimizin şu hadis-i
şerifi ile bitirelim:
"Sizden en çok
sevdiğim kişi ve kıyâmet günü bana en yakın olanınız, ahlâkı en güzel
olanınızdır."