Hak teâlânın kudreti her şeyde görülüyor
05/06/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Dilini ve kulağını kötü şeylerden koru ki, Allahü teâlâya yakın olasın!..
Molla Muhterem hazretleri Türkistan’da yetişip, Osmanlı ülkesinde ilim
neşreden âlimlerdendir. Taşkend’de doğdu. 980 (m. 1572) senesinde İstanbul’da
vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
Sahîh-i Müslimde Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” nakl eder: Resûlullah
“sallallahü aleyhi ve selem” buyurdu ki: “Bir kimse günde yüz kere (Lâ
ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ
külli şey’in kadîr) dese Allahü teâlâ ona on köle âzâd ile yüz sevap iyilik
yazar ve yüz günâhını affeder. O gün akşama kadar şeytandan emîn olur ve bundan
fazîletli iş olmaz.”
Sa’d bin Ebî Vakkas (radıyallahü anh) anlatır: Resûl-i ekremin yanında
oturuyorduk. Buyurdu ki: “Siz, her gün bin sevap kazanmaktan âciz
misiniz?” Orada bulunanlardan birisi; “Yâ Resûlallah! Bin sevâb nasıl
kazanılır?” diye sordu. Resûl-i ekrem buyurdu ki: “Yüz kerre
(Sübhânallah) diyene bin sevâb yazılır veya bin günâhı
affolunur.” Her gün ve her gece Allahü teâlâyı zikreden mümine müjdeler
olsun.
***
Gölgesi ağaca dedi ki: “Biz ikimiz arkadaşız. Beraber dünyâya geldik.
Beraber büyüdük. Dâima güneşle aramızda perde olup, onun yüzünü görmeme mâni
olmak sana yakışır mı? Ne zaman ki güneş benim tarafıma meyletse, sen aramıza
giriyorsun. Niçin böyle yapıyorsun?”
Bunun üzerine ağaç şöyle dedi: “Hayır, hayır! Ben sana mâni değilim.
Benim güneşi görmem, gece-gündüz kıyamda olup Allahü teâlâyı zikretmem
sebebiyledir. Sen ise, dâima yan gelip yatarsın. Bu hâlinle güneşi nasıl
görürsün?”
Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: “Bir gün Resûl-i
ekrem bana buyurdu ki: “Sana Cennet hazînelerinden bir hazîne bildireyim
mi?” Ben de; “Evet yâ Resûlallah!” deyince; “La havle velâ kuvvete
illâ billâh” demeye devam eden kimse, fakirlik görmez ve dünyâ belâlarından
emîn olur” buyurdu.
Ey Ârif! Gözünü aç, Hak teâlânın kudreti her şeyde görülüyor. Dilini ve
kulağını kötü şeylerden koru ki, Allahü teâlâya yakın olasın. Ne mutlu o
kimseye ki, ömür sermâyesini zayi etmeyip, sayılı olan nefeslerini, Allahü
teâlâya hamd etmek ve O’nu zikretmekte sarf eyleye. “Lâ havle ve lâ kuvvete
illâ billâh” demenin manası, Allahü teâlânın izni ve irâdesi olmadan hiç kimse
ve hiçbir şey hareket edemez. Hareket ve hareketsizlik, hiç bir mahlûkun elinde
değildir. Bütün fiiller, nimetler, sıhhat, hastalık, fayda ve zarar, hayır ve
şer Allahü teâlânın yaratması ile olur.