Faydalı ilim, sâlih amel ve güzel ahlâk...
04/06/2019 Salı Köşe yazarı V.T
İlmihâlini öğrenmek herkese farz-ı ayndır. Çalışıp bunları öğrenmelidir.
Karaçelebizâde Abdülazîz Efendi Otuzüçüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. 1000
(m. 1591) senesinde İstanbul’da doğdu. 1068 (m. 1658) senesinde Bursa’da vefât
etti. Buyurdu ki:
İlmihâlini öğrenmek herkese farz-ı ayndır. Çalışıp bunları öğrenmelidir.
Öğrendikleri ile amel etmelidir. Ehl-i sünnet mezhebini ve itikâd bilgilerini
ehlinden öğrenip itikâd etmek, imânı olan herkese farzdır. Bu ilmi
öğrenmelidir. Câhil kalmamalıdır. Çünkü dînin emirlerine uymayan itikâdın
zararı büyüktür. Özellikle zamanımızda bid’atler yayıldı. Ehl-i sünnet
i’tikâdını bilenler azaldı. Cahillik bütün dünyayı kapladı. Ehl-i sünnete uygun
i’tikâd ettikten sonra, kötü huy ve ahlâklardan sakınacak kadar ilmi, güzel
ahlâk ile ahlâklanacak kadar bilgisi olmak, erkek olsun kadın olsun bütün
müminlere farzdır.
İlim kadar büyük bir şey yoktur, öğrenmesi ve öğretmesi kadar büyük ibâdet
yoktur. Çalışıp, faydalı ilim, sâlih amel ve güzel ahlâk sahibi olmalıdır.
Tirmizî, İbn-i Abbâs’dan bildirdi ki: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem) bir kimseye nasihat edip buyurdu ki: “Beş şeyden önce beş şeyin
kıymetini bil. İhtiyârlık gelmeden önce gençliğin kıymetini bil.” Zîrâ her
kemâl gençlikte elde edilir, ilim ve amel gibi. Bedenin kuvveti kemâlde iken,
tâat ve ilim kazanılır, ihtiyârlık zamanında zayıflık, hastalık ve dermansızlık
bulunduğundan ibâdet için kudreti olmaz, pişmanlıktan başka elinden bir şey
gelmez. “Hastalıktan önce sıhhatinin kıymetini bil.” Sıhhat ve afiyet
zamanını nimet bilip, ilmi ve ameli çok yap. Çünkü hastalık bunlara mâni
olur. “Fakirlikten önce zenginliğin kıymetini bil.” Malın ile iyilik
edip, mal ile ibâdet eyle. Böylece âhırette çok sevap ve ecir bulursun. “Meşgûliyetten
önce, boş vaktinin kıymetini bil.” Boş vakitlerinde din ilimlerini
öğrenmeye ve sâlih ameller etmeye uğraş. Çoluk-çocuk ve diğer işler seni meşgul
etmeden önce, marifet ve kemâle ve sâlih amelleri işlemeğe gayret et. Hadîs-i
şerîfte; “İki büyük nimet vardır ki, onlarda çok kimseler aldanmıştır. O
nimetlerin kıymetini bilmezler. Biri beden sıhhati, diğeri boş vakti olduğu
zamandır” buyuruldu. Bu iki nimet elden çıkınca, bunları ilme ve amele
vermediklerine pişman olurlar. Nitekim diğer bir hadîs-i
şerîfte; “Cennette bulunanlar, dünyâda iken, ibâdet ve hayırlı bir iş
yapmadıkları zamandan başkasına acımazlar” buyuruldu.